Tarlaları Sarıya Boyayan Bitki Kanola (Kolza)
Kolza lahana ve yağ şalgamının melezi ile ortaya çıkan bir türdür. Peki, kolza ile kanola aynı mıdır, bakalım. 1979 yılında kolzanın ekimi iki yıl boyunca ülkemizde yasaklanmıştır. Bunun nedeni ise kolza yağında bulunan erusik asitin sağlık açısından zararlı olmasından ve küspesinde de hayvan sağlığına zararlı glukosinolat bulunmasından (hayvanlarda kalp damar hastalıklarına sebep oluyor) kaynaklanmıştır. Daha sonra yağında erusik asit içermeyen bir kolza çeşidi geliştirilmiştir. Kanola olarak adlandırdığımız kışlık kolza çeşidi, bu şekilde yayılmaya başlamıştır. Kolzanın yazlık ve kışlık çeşitleri vardır ve yağ bitkileri içerisinde kışlık olarak yetiştirilebilen tek tür olduğu için büyük bir öneme sahiptir.
Kanolanın Kullanım Alanları Nelerdir?
Yem sanayisinde alternatif bir protein kaynağıdır. Özellikle yem açığının kapanmasında önemli bir yere sahiptir. Hem besleyici değeri (Protein oranı %38-40) yüksek, hem de maliyet açısından ucuz küspe sağlar ve genelde soya küspesi ile karıştırılarak, kanatlı beslenmesinde kullanılır. Aynı zamanda yeşil yem ve silaj olarak da kullanılabilir. Protein sağlayan diğer yağlı tohumlarla rekabet edebilecek güçtedir. Tohumu ise hiçbir işlem yapmadan %10 civarında yem rasyonlarına katılarak besin değerini arttırır. Kolzanın arıcılıktaki önemini de atlamamak lazım. Kültür bitkileri arasında ilkbaharda ilk çiçek açan bitki olduğu için arı merası için önemli bir yere sahiptir. Kuzey Kanada’da kolza yetiştirilir. Kolza burada plastik yapımında kullanılıyor. Çünkü bahsettiğim erusik asit, plastiğin parçalanmasını kolaylaştırdığı için doğaya uygundur. Güney Kanada’da ise kanola tarımı vardır. Bizim için değerli olanı da zaten bu tiptir. Aynı zamanda kanola yağı, biyodizel eldesi için en kaliteli yağlardandır.
Kanolanın Avantajları Nelerdir?
- Kışlık olarak da yetiştirilebilir ki biz yazlık çeşidi ile ilgilenmiyoruz. Çünkü yazlık çeşitlerin dekara verimleri düşük, 100-150 kg civarıdır. Tabii, dekara yağ verimini hesap ettiğimizde ise en fazla yağ kolzada bulunuyor. Bu hususta yorumları size bırakıyorum.
- Mekanizasyona uygundur.
- Yüksek verim ve yağ oranına sahiptir.
- Erken hasata gelir.
Kanolayı Hangi İklim ve Topraklarda Yetiştirmeliyiz?
Buğday, arpa tarımının yapıldığı iklim ve toprak şartlarında yetiştirebiliriz. Nadas alanları için bu bitkiyi önermiyoruz çünkü suyun olmaması kolza için bir risktir. Akdeniz Bölgesi gibi sıcaklığın 5 °C’nin altına düşmediği durumlarda yazlık kolza çeşitleri de kışlık olarak yetiştirilebilse de ülkemizde kışlık olarak ekildiği için bu yönde bilgiler verilecektir. Bitkinin kışa, rozet dediğimiz 4-6 yapraklı olduğu dönemde girmesi lazım. Kışın yaprakları ölse bile problem yaratmaz. Bunun için Eylül-Ekim başı civarı erken ekim koşullarının sağlanması gerekir. Kışlık kolza, -15 °C dayanabilir. Kar örtüsü altında ise -20 °C’den düşük sıcaklıklara dayanır. Kışlık çeşitler sulanmadan yetiştirilir, diye bir bilgi bulunsa da bu büyük bir risktir çünkü bitki kışa girmeden kuvvetli bir gelişim göstermesi gerekiyor ki zayıf kalıp soğuktan zarar görmesin. Tohumun çimlenmesi için gereken toprak sıcaklığı da diğer bitkilere nazaran düşüktür, yeter ki toprak tavda olsun (8-9 °C toprak sıcaklığında yedi günde çimlenir).
Kanolanın Ekim, Gübreleme ve Yabancı Ot Mücadelesi Nasıl Yapılır?
Ekim
Tohumunun küçük olması nedeniyle toprak tesviyesi çok düzgün olmalıdır. Kışlık ekimde erkenden anızı kaldırıp keseklerin oldukça ufalanması için birkaç kez sürüm yapmalıyız. Yazlık ekimde ise yabancı otu engellemek adına yüzlek sürümlerin yapılması önerilir. Dengeli ve düzenli dağılım olması için ekim mibzerle yapılmalıdır. Sıra üzeri 4-5 cm, sıra arası ekim ise 13-17 cm arası olabilir. Bu şekilde dekara 400-500 g tohum kullanılmış olur. Ekim derinliği ise 1-2 cm olarak önerilir. 3’ün üstüne çıktığında çıkış gecikir. Sık ekim zayıf gelişmeyi beraberinde getireceğinden önerilmez.
Gübreleme
Kolzanın toplam azot ihtiyacının %66’sı sapa kalkma döneminde gerçekleşiyor ve kışlık kolzanın çiçeklenmeis yaklaşık 1 ay sürer. Buna göre totelde saf olarak dekara 15 kg Azot, 5-6 kg Fosfor, 5-8 kg arası da Potasyuma ihtiyaç duyar. Ülkemiz toprakları potasyumca zengin olduğu için ilk önce toprak analizi yaptırılmalıdır. Azot tek seferde değil, 2-3 defada verilmesi gerekiyor. Ayrıca kolzanın kükürt isteği de vardır. Bu da dekara 4-5 kg’dır. Bunun için de ilk verilen gübremiz Amonyum Sülfat (öneri) olursa, azotla birlikte kükürt ihtiyacı da karşılanmış olur. Mart ayı içinde (bitki sap kısmından uzamaya başladığından itibaren) ikinci azotlu gübreyi, çiçeklenme uzun sürdüğü için üre formunda vermemizde yarar var. Üçüncüyü ise Mart sonu Nisan başı gibi vermeliyiz. Fosforlu ve Potasyumlu gübreler ise ekim öncesi verilebilir.
Yabancı Ot Mücadelesi
Önceliğimiz her zaman olduğu gibi kültürel önlemlerdir. Tohumluğun ve tarlanın temiz olması ve ekim nöbeti gibi yöntemleri kullanabiliriz. Kimyasal olarak da ruhsatlı bitki koruma ürünleri kullanmalıyız.
Kanolayı Hangi Bitkilerle Ekim Nöbetine Sokmalıyız?
Aynı bitkinin aynı tarlada devamlı olarak yetiştirilmesi hem toprağı fakirleştirir hem de o bitkinin hastalıklarının artışına neden olur. Bu yüzden ekim nöbeti çok mühimdir. Kolzadan sonra kesinlikle şekerpancarı ekilmemelidir. Çünkü kolzanın köklerinde oluşan besin maddeleri nematod artışını sağlar ve nematodların zararından dolayı kolzadan sonra ekilen şekerpancarında yüksek oranda verim düşüşü görülür. Kolza için en iyi ön bitkiler bezelye, turfanda patates gibi bitkilerdir. Ön bitki olarak tahıl ektiysek, gübreleme konusunda daha dikkatli ve yeterli gübreleme yapmamız gerekir.
Ekim nöbetine sokabileceğimiz bitkileri sıralayacak olursak:
- Buğday+Kanola+Baklagil+Ayçiçeği sistemiyle ekersek, yabancı ot kontrolünü çok çok iyi sağlamış oluruz. Unutmayalım ki sık ekildiği için buğday, çapa bitkilerinden önce iyi bir bitkidir.
- Soya+Kanola+Buğday+Mısır
- Ayçiçeği+Kanola+Buğday
- Pamuk+Şekerpancarı+Kolza+Kavun-Karpuz sistemi de önerilenler arasındadır. Bu sistem bana pamuk ve şekerpancarının yetiştiriliş alanlarının farklı olmasından ötürü yanlış geliyor.
Kanolanın Hasat ve Harman İşlemleri Nasıldır?
Hasat biçerdöverle yapılmalıdır ve zamanı iyi belirlenmelidir. Bitkide olgunlaşma aşağıdan yukarıya doğrudur ve tüm bitkinin olgunlaşması beklenirse alt kapsüllerde (harnup) çatlamalara bağlı olarak dökülmeler geçekleşir. Ayrıca bitkinin en altında olan harnuplar en verimli olanlarıdır. Bunlar, sarı ve puslu yeşilken hasat edilmeli. Hasat için sabah ve gece saatleri tercih edilmeli. Araziniz düzse gece hasadı önerilir. Hava nispi nemi 1 ise tohumlar kolay çatlar. Kırmızı renkli tane olması, hasadın erken yapıldığını gösterir. Erken hasatta yağ oranı ve verim düşük olur, tanedeki nem yüksek olduğu için de depolamada problem çıkar.
Written by
Eda VANLIOĞLU
Ziraat MühendisiBreedsMore
IllnessesMore
Forage cropsMore
- Патологическая физиология голодания Arina TARAN
- Дефицит фосфора (гипофосфатемия) Hipofosfatemi Arina TARAN
- Какие бывают кормораздатчики для ферм КРС? Irina Makarova
- Кормушки для овец Diana Myakisheva
- Питание домашних коз: что едят, виды корма и правила кормления Alina Arslantürk
- Важность минералов питании сельскохозяйственных животных Irina Makarova