Anaplasmosis Hastalığı
Anaplasmosis Hastalığı Nedir?
Türkiye’ de en fazla görülen kan paraziti olan Anaplasmosis; yüksek ateş, hipokromik anemi ile karakterize bir hastalıktır. Bu hastalığa sebep olan etkenler vücuttaki eritrositlere yerleştiğinde, vücut eritrositlerini yabancı algılayıp kendi eritrositlerini yıkımlamaktadır.
Anaplasmosisin etkeni olan anaplasmalar önceleri protozoon ve virüs arasında kabul edilirken son yıllarda riketsiyaların anaplasmataceae ailesine bağlı olduğu ifade edilmiştir. Sığırlarda Anaplasmosis etkeni olarak Anaplasma marginale ve Anaplasma centrale görülür. Anaplasma marginale invazyonu, Anaplasma centrale ye nazaran daha şiddetli klinik semptomlar oluşturur. Anaplasma marginale eritrositlerin kenarına yerleşirken Anaplasma centrale ise eritrositlerin merkezine yerleşir.
Dünyada geviş getiren hayvanların olduğu tüm kıtalarda yaygındır. Ilıman iklimlerde sporadik(bir bölgede zaman zaman ve tek tük sayılarda görülmesi) seyrederken, vektörlerin olduğu tropikal-subtropikal bölgelerde enzootik(yaygın) seyreder. Gençler enfeksiyona daha az duyarlı olmakla beraber, 3-6 yaş arasında daha çok görülmektedir. Bulaşma yolları çok çeşitli olduğu için Theileriosis ve Babesiosisten daha tehlikelidir.
Anaplasmosis hastalığı 3 yolla bulaşır. Bunlar;
1)Boophilus, Rhipicephalus, Hylomma, İxodes, Dermacentor türü keneler ile bulaşır.
2)Transovarial(yumurtalık yoluyla yavruya), transstadial(evreden evreye nakil) şekilde bulaşmanın yanı sıra kan emen tabanus sinekler vasıtasıyla mekanik olarak bulaşır.
3)İatrojenik bulaşma dediğimiz hasta hayvanlarda kullanılan enjektörlerin sağlam hayvanlarda da kullanılması sonucu bulaşır.
Prevalansı enzootik bölgelerde %60-90, ılıman iklimlerde %3-40'dır. Ölüm oranı %40 civarındadır. Aslında kısaca özetlemek gerekirse kenelerin aktif olduğu aylarda, iklimde ve yaşadıkları yerlerde anaplasmosis görülür.
Anaplasmosis Hastalığının Klinik Bulguları Nelerdir?
- En önemli klinik bulgusu kansızlık ve sarılıktır. Anaplazmada hemoliz ekstravasküler olduğu için bunda hemaglobinüri yoktur. Ekstravasküler hemolizde hemoglobin serbest hale geçmez. Vücut tarafından tekrar kullanılır.
- Gebe hayvanlarda yavru atma şekillenir.
- Halsizlik, iştahsızlık, beden ısısının artması, süt veriminde azalma görülür.
- Kalp ve solunum frekansında artış ve mukozalarda solgunluk görülür. İleri safhalarda solunum güçlüğü görülür.
- Zamanla şiddetlenen makrositik anemiye bağlı retikülosit şekillenir.
- Yaş arttıkça klinik bulgunun şiddeti de artar.
- Eritrositlerin yıkımlanması sebebiyle bilirubin artar.
Anaplasmosis Hastalığının Oluşma Dönemleri Nelerdir?
Hastalığın oluşmasında inkübasyon, gelişme, nekahat ve taşıyıcılık dönemi olmak üzere bir birini takip eden 4 safha vardır.
1)İnkübasyon dönemi: Bu dönem, etkenin duyarlı bir hayvana girişinden, %1 parazitemi oluşuncaya kadar geçen süreyi içine almaktadır. Bu dönemin süresi, alınan organizma sayısına bağlı olarak değişirken, doğal şartlarda ortalama 3-8 haftadır. İnkübasyon periyodu boyunca hayvan sağlıklı görünüp hastalığa ait klinik belirtiler göstermez. Bu safhanın sonunda, parazitin sürekli çoğalmasına paralel olarak parazitemi oranı yükselir ve vücut ısısında artış gözlenir. Bu arada hayvanın savunma sisteminin devreye girmesi ile enfekte eritrositler fagosite edilerek parçalanır. Bunun sonucunda da klinik olarak anemi şekillenir. Enfekte eritrositlerin fagosite edilmesinin nedeni yüzey antijenlerinin değişmesidir. Bu durumda Retikülo Endotelyal Sistem (RES) enfekte eritrositleri yabancı hücre olarak algılamakta ve fagosite etmektedir.
2)Gelişme dönemi: Bu dönem, aneminin şekillendiği zamanı içine almakta ve %1’lik parazitemi aşamasından dolaşımda retikülositlerin görülmesine kadar geçen süreyi kapsar. Bu süre 4-9 gün arasında değişir. Hastalıkla ilgili klinik belirtilerin çoğu gelişme döneminde ortaya çıkar. Enfekte hayvanlar ilk klinik belirtilerini genellikle bu safhanın ortalarında veya 3-4. günlerinde gösterirler. Bu safhada, kanda paraziteminin ilerlemesine paralel olarak vücut ısısı yükselir. Akut enfeksiyonlarda klinik olarak mukozalarda solgunluk ve bazen de sarılık dikkati çeker. Şiddetli anemi ile birlikte hayvanlar hızla kondüsyon kaybeder. İştahsızlık, zayıflama, dermansızlık, depresyon, dehidrasyon, konstipasyon, kalp vurumunda artış, solunum güçlüğü ve idrarın koyu sarı renkte olması gibi klinik belirtiler gösterirler. Dokulara yetersiz oksijen girişinden dolayı beyin de etkilenerek hayvanlarda saldırganlık ve gebelerde abortus da görülebilir. Kan, anemiden dolayı suludur. Anaplasmosis vakalarında genellikle hemoglobinuri görülmez. Bunun nedeni, RES’in, parazitli eritrositleri serbest hemoglobin salınmadan önce fagosite etmesidir. Akut enfeksiyonlarda parazitemi düzeyi %10’dan %75’e kadar yükselebilir ve boyanmış preparatların mikroskobik muayenesinde eritrositlerin kenarına lokalize olmuş basofilik organizmalar kolaylıkla tespit edilebilir. Perakut vakalarda, eritrositlerin yarıdan fazlası kısa sürede etkenler tarafından istila edildiği için genellikle 24 saat içinde ölüm görülür. Vücut ısısı ölümden önceki saatlerde normalin altına düşer. Hastalıktan ölmeyip iyileşen hayvanlarda, kan değerlerinin normale dönmesi için ortalama 3 aylık bir nekahat dönemi gerekir.
3)Nekahat dönemi: Bu dönem, retikülositlerin ortaya çıkması ile başlayıp kan değerlerinin normale dönüşüne kadar devam eder. Gelişme ve nekahat dönemini birbirinden ayıran en iyi gösterge eritropoiesisdeki artıştır. Nekahat döneme geçişin işareti olan eritropoiesis, perifer kanda retikülositleri, polikromatofilleri, basofilik noktalar bulunan hücreleri, normoblastları, artmış hemoglobin ve akyuvarları görerek belirlenir. Anaplasmosisden kaynaklanan ölümler genellikle gelişme döneminin sonları ile nekahat döneminin başlarında görülür. Hastalıkla ilgili otopsi bulguları hemolitik anemiyi işaret eder. Bütün dokular solgun ve kan suludur. Ölüm akut safhanın sonlarında meydana gelmişse sarılık da görülebilir. Dalak genellikle büyük, yumuşak ve çok koyu kahverengindedir. Karaciğer de büyümüş, sarı-turuncu renkte ve benekli bir görünüm almıştır. Safra kesesi genişlemiştir ve içi koyu kahverengi-yeşil renkli safra ile doludur. Mediastinal lenf düğümleri ile karaciğerin bölgesel lenf düğümlerinde orta derecede büyüme ve kahverengi görünüm dikkati çekebilir. Klinik olarak iyileşen hayvanlar genellikle hayat boyu etkenin taşıyıcısı olarak kalırlar ve hastalık için rezervuar görevi görürler.
4) Taşıyıcılık dönemi: Bu dönem, mikroskobik muayenede etkenin görülmediği andan itibaren başlar ve hayat boyu devam eder. Taşıyıcı hayvanlarda premünisyon tipinde bağışıklık şekillenmektedir. Böyle hayvanlara splenektomi yapıldığı zaman enfeksiyon tekrar akut forma dönüşebilir.
Anaplasmosis Hastalığının Teşhisi Nasıl Yapılır?
Genellikle klinik belirtiler, hematolojik bulgular ve giemsa ile boyanmış preparatların mikroskobik muayenesi ile yapılır. Mikroskobik muayenede eritrositlerdeki etkenler gelişme ve nekahat döneminde tespit edilebilirken inkübasyon ve taşıyıcılık döneminde görülemez. Kronik enfeksiyonlarda mikroskobik muayene ile etkene rastlamak çok zordur.
Anaplasmosis Hastalığının Tedavi ve Koruma Yöntemleri Nelerdir?
Belirtilen bulguları farkettiğiniz anda bir veteriner hekimi aramanız hayvanınızın sağlığı açısından daha iyi olacaktır. Tedaviye yönelik ilaç kullanılsa bile geç kalınan vakalarda hastanın kurtulma şansı biraz zor olmaktadır. Bu nedenle hastalıktan korunma, hastalığı tedavi etmekten daha önemlidir.
Korunma yöntemleri:
1) Vektör(kene, sokucu sineklerle) mücadele edilmesi.
2) Aşı veya cerrahi uygulamalarda hijyen kurallarına uyulması.
3) Sürüdeki taşıyıcı hayvanların tespiti ve sağlıklılardan ayrı bir sürü oluşturulması.
4) Endemik alanlarda aşı uygulaması yapılması.
5) Vektör sezonu boyunca duyarlı hayvanların, yemlik, suluklarının sık sık temizlenmesi.
Kaynakça
-Blouin EF, Kocan KM, de la Fuente J, Saliki JT, 2002. Effect of tetracycline on development of Anaplasma marginale in cultured Ixodes scapularis cells.
-Amerault TE, Rose JE, Roby TO, 1972. Modified card agglutination test for bovine anaplasmosis: evaluation with serum and plasma from experimental and natural cases of anaplasmosis
-http://www.sekanslab.com
-https://vetrehberi.com/
Written by
Ahmet GEDIZ
VeterinarianBreedsMore
IllnessesMore
Forage cropsMore
- Патологическая физиология голодания Arina TARAN
- Дефицит фосфора (гипофосфатемия) Hipofosfatemi Arina TARAN
- Какие бывают кормораздатчики для ферм КРС? Irina Makarova
- Кормушки для овец Diana Myakisheva
- Питание домашних коз: что едят, виды корма и правила кормления Alina Arslantürk
- Важность минералов питании сельскохозяйственных животных Irina Makarova