Ayçiçeğinin Belalısı Orobanş ve Diğer Hastalıkları


Orobanş (Canavarotu, Verem otu) Nedir?

Çoğu bitkinin belalısı olan orobanş, en çok sorunu ayçiçeğine yaşatıyor. Peki, nedir bu orobanş? Nasıl bir tahribata yol açar ve nasıl mücadele etmeliyiz?

Asalak bir bitkidir yani ihtiyacı olan besini kendisi üretmez, fotosentez yapamaz çünkü klorofili yoktur. Bunun yerine konukçusu olduğu bitkilerden beslenir. Türkiye’de 36 farklı türü vardır. Yol açtığı ekonomik kayıplar ise çok fazladır. Başta ayçiçeği olmak üzere domates, patates, tütün, mercimek ve baklada zarar yapar.

Orobanş, ayçiçeğinin köklerine yapışarak kök içine girer, onun su ve besin maddelerini alır. Bu şekilde bitkinin gelişmesini engeller, verimi ciddi oranda azaltır, tanedeki yağ ve protein oranını düşürür. Sadece bir tanesinde 200’den çok tohum bulunduğu biliniyor. Çok küçük olan bu tohumlar rüzgâr ve suyla kolayca ve hızlı bir şekilde tarlada yayılıyor.


Orobanşla Nasıl Mücadele Edilir?
  • Orobanşa dayanıklı çeşitler, sertifikalı tohumlar kullanılmalı.
  • Sulama suyunun ve ekim makinelerinin temiz olmalı.
  • Ekim nöbeti uygulanmalı.
  • Tarlada bulunan mevcut tohumları derine gömmek ve çıkışı engellemek için derin sürüm yapılmalı.
  • Arazide orobanş görüldüğünde, tohumları dökülmeden üretim alanından sökülüp atılmalı, hatta tohum bağlamasına izin vermeden bu işlem yapılmalı. Çok fazla iş gücü gerektirdiğinden pratik değildir.
  • Solarizasyon dediğimiz toprağın naylon ile kaplanarak ısıtılmasıyla da orobanşın gelişimi engellenebilir. Bu yöntemin maliyeti yüksek olduğu için ekonomik açıdan verimli değildir.
  • Çiçek ve kapsülleri yiyerek zarar yapan Phytomyza orobanchia böceği,  orobanşın doğal düşmanıdır. Ayrıca ayçiçeğinin geç ekiminde, orobanşın azaldığı gözlemlenmiştir.
  • Son olarak da ruhsatlı herbisit kullanılarak, ilaçlı mücadele yöntemi yapılır.
Ayçiçeğinde Gövde ve Tabla Çürüklüğü Nedir ve Nasıl Tanırız?


Etmen sadece ayçiçeğini değil, çoğu tarla bitkisini hastalandırır. Ayçiçeğindeki zarar, iklim koşullarına bağlı olarak değişir. Özellikle çiçeklenme sonrası yağan aşırı yağışlarla kendini gösterir ve bu hastalık etmeni, bitkiyi her devrede yakalayabilir. Genelde ilk belirti olan yapraklarda sararma, solma ve kurumalarla kendini gösterir. Fide döneminde yakalarsa çökertene neden olarak fideleri öldürür. Gelişmenin ilerleyen dönemlerinde yakalarsa da çürük olan kısımlarda yumuşak, ıslak ve kahverengilikler oluşur. Bitki sapında halkalaşmalar görülür. Ayçiçeği tablası fırçamsı bir görünüme bürünür. Birden fazla etmen hastalığı meydana getirebildiği için hepsinin teşhisi farklıdır. Kısaca bazılarından bahsedelim.

  • Sclerotinia spp. Pamuğumsu görüntülerde beyaz miselyumları (ağımsı bir yapı) vardır.
  • Rhizopus spp. oluşturduğu miselyumun üst kısmında siyah sporangium (kese) şeklinde ve içinde bol miktarda sporangioforlar ile hastalık tanınabilir.
  • Phoma spp. genelde yaprakların sapa bağlandığı yerde görülür ve iç içe halkalı, siyah lekeler oluşturur.
  • Botrytis spp. yine yağış ve nemin olduğu dönemlerde tablanın orta kısımlarında kahverengimsi kısımlar oluşur. Rutubetin devam etmesiyle tablanın tüm kısmı hastalıkla kaplanabilir.


 

Ayçiçeğinde Gövde ve Tabla Çürüklüğü ile Nasıl Mücadele Edilir?
  • Dayanıklı çeşit yetiştirilmeli
  • Temiz tohum kullanılmalı
  • Hastalıklı bitkiler imha edilmeli
  • Sulama yöntemi olarak yağmurlamadan uzak durulmalı
  • Konukçusu olmayan soya, şekerpancarı gibi bitkilerle ekim nöbeti (münavebe) yapılmalı
  • Kuş, böcek zararının ve diğer mekanik yaralanmaların önüne geçilmelidir. 
Ayçiçeğinde Mildiyö (Köse) Hastalığı Nedir?

Erken ilkbahar ayları serin ve yağışlı geçerse tohumun çimlenmesi gecikir, buna bağlı olarak da mildiyö zararı artar. Enfeksiyon belirtileri sistemik ve lokal olarak ikiye ayrılsa da genel bilgiler verecek olursak bitkinin gelişimi engellenir, bitkide bodurluk ve erken tabla oluşumu görülür. Bazen yaprağın alt kısmında beyaz, toz gibi bir küf tabakası oluşur. Lokal enfeksiyon belirtileri genelde bitkinin 8-12 yapraklı olduğu dönemde, yaprağın üst yüzeyinde daire şeklinde sararmalarla kendini gösterir. Hastalık daha çok toprakta bulunan bitki artıkları ve tohumlardan kaynaklanan nedenlerle yayılır.

 

Ayçiçeğinde Mildiyö ile Nasıl Mücadele Edilmeli?
  • Hastalığa yakalanan bitkiler tarladan uzaklaştırılmalı.
  • Sık ekimden kaçınılmalı.
  • Mildiyöye dayanıklı çeşitler kullanılmalı.
  • Ekim nöbetine başvurulabilir.
  • Kimyasal olarak mücadelede ise (özellikle hassas çeşitlerde) tohum ilaçlaması yapılabilir. 
Ayçiçeğinde Pas Hastalığı ve Belirtileri Nedir?



Ülkemizde özellikle Trakya bölgesinin önemli ayçiçeği hastalıklarındandır. Genellikle çiçeklenme sonrası ortaya çıkar. Yaprak ve yaprak saplarında önce kahverengi noktacıklar (püstüller) halinde görülürken, daha sonra koyulaşarak siyaha yakın bir renge bürünür. Yaprağın alt yüzeyinden başlar ve ilerleyen dönemlerde tüm kısmını kaplar. Bu şekilde verimin düşmesine, yaprakların dökülmesine neden olur.


Mücadelesi ise yine dayanıklı çeşit ekimi, erken ekim, derin sürüm ve konukçu bitkilerin tarladan uzaklaştırılması ve kimyasal ilaçlarla yapılabilir. Bunun dışında Beyaz Kabarcıklı Pas Hastalığı da ayçiçeğinde görülür. Fakat ülkemizdeki durumu belirsizdir.

 

Ayçiçeğinde Yaprak Lekesi Hastalıkları Nelerdir?

Septoria ve Alternaria olmak üzere iki çeşit yaprak lekesi hastalığına sahiptir. Alternaria yaprak lekesinde bitki yapraklarındaki küçük kahverengi ve dikkatli incelendiğinde halka halka olan lekeler zamanla büyür. Bu lekeler birleşerek daha büyük bir alanı oluşturur. Ekonomik açıdan büyük bir kayıp yapmadığı için ruhsatlı ilacı bulunmamaktadır.


Hastalıklı bitki artıklarının imhası, ekim nöbeti ve sağlıklı tohum kullanımı ile kültürel mücadele yapılabilir.


Septoria Yaprak Lekesinin ise başlangıcı yaprakların alt yüzeyindedir. Ve lekeler sarımsı-kahverengimsi köşelidir. Yine bu lekeler ilerleyen zamanlarda birleşir ve sonunda yapraklar kuruyup dökülür.


Kültürel mücadelesi Alternaria ile benzer olmakla birlikte kimyasal mücadelesi de vardır.


Bunun dışında ayçiçeğinde küllenme hastalığı da vardır fakat ülkemiz için tehdit edici bir unsur olmadığından (genelde tropik bölgelerde) herhangi bir mücadeleye gerek duyulmaz.

 

 

Kaynak
arastirma.tarimorman.gov.tr
tarlasera.com
entofito.com


Use of the information/advice in this guide is at your own risk. The Farmow and its employees do not warrant or make any representation regarding the use, or results of the use, of the information contained herein as regards to its correctness, accuracy, reliability, currency or otherwise. The entire risk of the implementation of the information/ advice which has been provided to you is assumed by you. All liability or responsibility to any person using the information/advice is expressly disclaimed by the Farmow and its employees.