Bitkinin Balı Olan Besin Elementi: Potasyum


‘’K’’ sembolü ile nitelendirilen potasyum, topraktaki hareketliliği orta derecedir. Potasyumun genel olarak ihtiyaç duyduğu toprakların kumlu ve organik topraklar olduğunu söyleyebiliriz. Bitkiler açısından ise, genç yapraklardaki potasyum içeriğinin, yaşlı yapraklardan fazla olduğunu belirtelim.

Topraklarımızdaki potasyumun durumu nasıldır? Potasyum alımını etkileyen ne gibi etmenler var? Bitkilerdeki potasyum noksanlığı ya da fazlalığında ne gibi belirtiler görülür? Hep birlikte tüm soruların cevabını bulalım.

Potasyumun Bitkideki Etkisi Nedir?

Potasyum bitkilerde dış etmenlere karşı dayanıklılığı arttırır. Bitkideki su düzeninin sağlanması, bitki hücrelerindeki enerjinin oluşması gibi büyüme ve gelişmeyle ilgili birçok alanda etkilidir. Stomaların açılıp kapanmasında görev alır, bu da solunumu azaltmak sureti ile enerji kaybının önlenmesini sağlar. Bitkideki enzim sistemlerindeki aktifliği sağlar. Kök gelişimini arttırır ve direnç sağlar. Turgor dediğimiz basıncı sağlamak suretiyle bitkideki su kaybını azaltır, böylece solmayı engeller. Bitkilerde protein kapsamını ve şeker, nişasta taşınımını arttırır.

Potasyum Neden Bal Olarak Adlandırılıyor?

Potasyumun birçok işlevi olsa da, ürünün tadını, aromasını, rengini, sertliğini ya da depo dayanıklığı gibi özelliklerini düzenleyerek ürün kalitesinde önemli bir etkisi vardır. Ürünün raf ömrünü de uzatır. Meyvenin içini doldurarak hem verime hem de kaliteye etkide bulunur. Tüm bu özellikler sayesinde ürünün albenisi artmış olur. Bu nedenle bal olarak adlandırılır.

Azot ‘’dal’’ olarak, Fosfor ise ‘’döl’’ olarak adlandırılır. Bunun nedenlerini de kısaca açıklamak gerekirse Azot genelde bitkide dal ve yaprak oluşumunu teşvik ederek yaprak sayısını arttırır. Fosfor da çoğu bitkilerde çiçeklenmeyi teşvik eder, bununla birklikte iyi döl tutmayı sağlar. Bu nedenle N,P,K elementlerinden sırasıyla dal, döl, bal olarak bahsediliyor.

Topraktaki Potasyum Hakkında Neler Söyleyebiliriz?

Potasyumlu minerallere sahip olan kayaların parçalanması ve dağılması sonucu topraklarda potasyum oluşuyor.  Genel olarak topraklarımız potasyum açısından yeterli düzeyde desek de bu potasyumun yararlanabilir olması mühimdir. Yararlanılabilir potasyum toprak çözeltisinde çözünmüş halde bulunan potasyumdur.  Çok uzun sürelerde yararlanabilen potasyum da olabilir. Bunların yararlanılması güçtür.

Topraklarımızda bulunan toplam potasyum miktarının  %90-98’i bitki tarafından yararlanılamaz haldedir. Bu nedenle toplam potasyum yönünden zengin topraklarda potaysumlu gübrelerin bitkiler üzerindeki etkisi son derece olumludur.

Potasyum Alımını Etkileyen Etmenler Nelerdir?

Toprağın su içeriği, toprağın havalanması, sıcaklığı ve pH’sı gibi birçok özellikleri, bitkinin kök uzunluğu ve çapı, bitkinin yaşı, aşırı yağış ya da salma sulama gibi etmenler potasyum alımını etkiler.

Bitki köklerine giren suyun miktarı belli bir seviyeye kadar arttıkça potasyum alımının da arttığı tespit edilmiştir.

İnce tekstürlü topraklara göre kaba tekstürlü topraklarda yetişen bitkilerin potasyum alımı daha fazladır. Bu, topraklardaki katyon değişim kapasitesi ile alakalıdır. Kireç oranı yüksek olan topraklar Potasyum alımını azaltır. Fosforun fazlalığı da Potasyum alımını etkileyen diğer bir etmendir.

Potasyum Noksanlığı Sonucunda Bitkilerde Görülen Belirtiler Nasıldır?

Bitkilerde Azot, Fosfor, Potasyum ve Magnezyum elementlerinin noksanlığın ilk görüldüğü yer yaşlı yapraklardır. Potasyum noksanlığındaki en belirgin belirtiler yaşlı yaprakların uç ve kenarlarında başlayan sararmalardır. Kloroz adını verdiğimiz sararma durumu, damarlar arasında da görülebilir. Daha sonra kuruma gerçekleşir. Potasyum noksanlığı, yağışlı bölgelerdeki kaba tekstürlü topraklarında sık görülür. Bu tür topraklarda yarayışlı potasyum topraktan yıkarak uzaklaşır.

Aşağıdaki fotoğraflarda tütünde Potasyum noksanlığının yaprak uçlarındaki belirtileri gösterilmiştir.


Potasyum noksanlıkları belirtileri genelde bitkilerde hemen ortaya çıkmazlar ve bu nedenle belirtilergörülmeye başlandığında çoğu kez geç kalmış oluruz.

Bitkilerde su ve besin elementlerinin taşınmasında rol oynayan iletim demetlerinin oluşumu, potasyum eksikliğinde geriler. Dokularda anormallikler görülür, dokular gevşek bir hal alır. Potasyum noksanlığında yapraklar pörsür ve aşağıya doğru sarkma görülür. Noksanlık bitkide solgunluk izlenimini andırır.  Çünkü bitkileri incelediğimizde cansız olduklarını, genel bir su stresi yaşadıklarını anlarız. Yapraklarda kıvrılma ve buruşmalar da olabilir. Noksanlığın ilerlediği bitkilerde yaprakların büyük bir kısmı kurusa da düşme görülmez. Gövde incelir ve zayıflar. Bitkideki boğum aralarında fark edilecek derecede kısalmalar görülebilir. Potasyum noksanlığı, bitkinin tepe ve kök büyümesindeki olumsuzluklarla da kendini gösterir.

Aşağıdaki fotoğrafta pamukta Potasyum noksanlığındaki damarlar arasında sararmalar ve diğer belirtiler gösterilmiştir.


Potasyum eksikliği gibi besin elementlerinin eksikliğinden kaynaklababilen tüm olumsuzluklar bitki hücrelerindeki gelişme süreçlerinde aksamalar yaratır. Bu aksamaların sonucunda bitkilerin kuraklığa, dona ya da hastalıklara, zararlılara karşı dayanıklıkları azalır. Fungus ve bakteri infeksiyon etkileri artar. (Enfeksiyon ile birlikte hastalık belirtilerinin de görülmesine infeksiyon adı verilir.)

Aşağıdaki fotoğraf, domateste Potasyum eksikliği ile de ilgili olan bir görüntüdür.


Noksanlıkların görüldüğü bitkilere örnekler verelim. Mesela mısırda Potasyum(K) noksanlığında boğumlar, kök çürüklüğü funguslarına karşı hassas olabilirler. Aynı zamanda gövdedeki zayıflık sonucunda gövdede yere doğru eğilme, yatma görülebilir.

Potasyum Fazlalığı Sonucunda Bitkilerde Görülen Belirtiler Nasıldır?

Toprakta bulunan fazla Potasyumun, Azot ve Fosfor gibi besin elementlerine kıyasla etkisi çok değildir. Yine de fazlalığında neler görülebileceğini belirtelim. Ortamda Potasyum (K) fazla, Kalsiyum(Ca), Mangan (Mn) ve Magnezyum (Mg) elementleri ise yetersiz ise bu yetersiz olan elementlerin noksanlık riskleri de artar.

Fazla Potasyum, tohumun çimlenmesi esnasında tohumda turgor basıncı dediğimiz basıncı azaltarak, tohumun su alımını engeller. Bu nedenle tohumun çimlenmesinde olumsuzluklar doğar.


Fazla Potasyum, elmalarda Kalsiyum (Ca) noksanlığına yol açarak ‘’Bitter Pit’’ dediğimiz hastalığa yok açar. 2003 yılında yapılan bir çalışma ile Potasyum fazlalığının bazı bitkilerde tuz stresine benzer etkiler oluşturduğu biliniyor. Yaprak uygulamalarında ise bu elementin konsatrasyonunun fazlalığı yapraklarda yanıklara neden olabilir.

Turunçgillerde Potasyum fazlalığında meyvelerin daha iri, renklerinin de daha açık renk olduğu görülür. Aynı zamanda meyve olgunlaşmasında gecikme görülür.


Use of the information/advice in this guide is at your own risk. The Farmow and its employees do not warrant or make any representation regarding the use, or results of the use, of the information contained herein as regards to its correctness, accuracy, reliability, currency or otherwise. The entire risk of the implementation of the information/ advice which has been provided to you is assumed by you. All liability or responsibility to any person using the information/advice is expressly disclaimed by the Farmow and its employees.