İlaçsız, Doğal Tedavi Mümkün Mü?


Bundan yaklaşık 300 yıl önce başlayan bir serüven hakkında bilgiler okumaya başlayacaksınız. Bu bulunduğu zamanın ilkel ve katı olan tıp uygulamalarına karşı çıkan Homeopati bilim dalını insanlığa kazandıran Alman doktor Christian Friedrich Samuel Hahnemann’ın serüvenidir.

Şu an bu tıp bilimi dünyada seksenden fazla ülkede kullanılmaktadır. Kırk iki ülkede yasal çerçevede bireysel tıp sistemi olarak tanınmıştır. Yirmidokuz ülkede tamamlayıcı ve alternatif tıbbın bir parçası olarak kullanılmaktadır.

Hahnemann bu yaptığıyla kendi adını Avrupalılar tarafından tıbbın hükümdarı olarak kabul edilen İbn-i Sina, Hipokrat, Paraselsus, Huang Di gibi tıp tarihinin en önemli düşünürleriyle birlikte anılmasını sağlamıştır.


Hahnemann Almanya’nın Meissen kentinde porselen resimleyen bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Leipsig ve Erlangen tıp fakültelerini bitirerek mezun olmuştur. İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Yunanca, Latince, Arapça dahil 8 dil bilmesi sayesinde çeşitli dillerde bulunan eski tarihteki birçok kitap ve metni tercüme etmiştir.

Zamanında tıp uygulamalarından zehirlerden temizlemek için güçlü kimyasal kullanımı, vücudu aşırı kandan arındırmak için kan alma, cilt rahatsızlıklarında koter kullanımı ve diğer birçok daha fazla ağrı verici yöntemler kullanılmaktaydı. Bu şekilde uygulanan tedaviler faydadan çok zarar vermekteydi ve çoğu zaman hastalar uygulanan tedavi yöntemleri nedeniyle hayatını kaybetmekteydi. Bunu doğru bulmayan Hahnemann eski tıbbı metinlerden çevirilerden kendince sınıflandırıp ve sırlamıştır.

Yaşadığı çağda sıklıkla görülen Sıtma hastalığı için eski tıbbi metin çevirilerinin arasında bulduğu Kınakına ağacının kabuğuna rastladı. Bununla kendi üzerinde denemeler yapmıştır. Birkaç gün üst üste aldığı Kınakına kabuğu ateş, halsizlik, susuzluk, kalp çarpıntısı, karın ağrısı gibi Sıtma hastalığında (intermittan ateş) olduğu gibi belirtiler ortaya çıkartmıştı. Hahnemann Kınakına kabuğunun hem sıtmaya benzer belirtiler yaptığını hem de sıtmayı tedavi yaptığını keşfetti.

Kendisinden önce tarihte İbn-i sina, Paracelsus, Hipokrat’ın “Similia Similibus Curantur” ilkesine uygun olduğunu anladı. Bu ilkenin anlamı benzerler benzerlerle tedavi edilir. Yaklaşık onbeş kadar etken maddeyi bizzat kendi üzerinde denemiştir ve hayatının sonuna kadar kendini buna adamıştır. Çünkü ister insan olsun ister hayvan olsun vücudun bizimle konuşma şekli verdiği belirtilerdir. Canlıyı hayatta tutan içindeki yaşama gücü yani kendisi ve dış dünyayla olan dengesidir.


Serdar Büyüközer’in kitabında verdiği bir örnek ile açıklamak gerekirse. Yelkenli organizma-vücudumuz, denizcinin yaşam gücü, rüzgarın ise hastalık olduğunu varsayalım. Rüzgar yelkenliği devirmeye çalışmak için sola yatırmaya başladığında, denizci ağırlığını sağa vererek devrilmeyi önlemeye çalışır. Bu rüzgar şiddetini ve ağırlığını çok arttırdığında denizcinin bunu dengede tutmaya gücü olmayacaktır ve sola doğru yatmaya başlayacaktır. Buna yardım etmek için ikinci bir denizci (ilaç) gitse yelkenlinin devrilmesini önlemek için sizce ne yapardı. Hahnemann ve benim gibi düşünüyorsanız sağ tarafa ağırlık vermesi gerekirdi. Bu yüzden ilacın organizmada yapacağı şey yaşam gücü ile yaptığı yönde benzer şekilde olmalıdır. İşte homeopatinin savunduğu ve yaptığı da bu şekildedir. Aksi takdirde yelkenli örneğinde olduğu gibi ağırlığı bilinen tıp yaklaşımda (allopati) uygulanan önüne, arkasına veya soluna ağırlık verilirse yelkenlinin devrilmesine engel olamayacaktır. Vücudumuzun bizimle konuşmasına engel olmamız yapacağımız en kötü şey olacaktır. Bırakın vücudumuz bizimle olması ve yapması gerektiği gibi konuşsun. İletişimimizi sağlıklı tutalım.

Sizin ve sesiz dostlarımızın sağlıkla kalması dileğiyle…

Not: Bundan sonraki bu yazıyla ilgili bazı saha çalışma sonuçlarını ve yapılacak çalışmaların sonuçlarını seri yazı dizisi olarak sizlerle paylaşacağım. Soru, öneri ve görüşlerinizi çekinmeden bizimle paylaşın.


Use of the information/advice in this guide is at your own risk. The Farmow and its employees do not warrant or make any representation regarding the use, or results of the use, of the information contained herein as regards to its correctness, accuracy, reliability, currency or otherwise. The entire risk of the implementation of the information/ advice which has been provided to you is assumed by you. All liability or responsibility to any person using the information/advice is expressly disclaimed by the Farmow and its employees.