Tarım Çiftçilerinin Genel Sorunları İle ilgili Söyleşi

Biraz kendiniz hakkında bilgi verir misiniz? Tarım sektörüne nasıl adım attınız?

İsmim Şeyhmus TEKÇE, 52 yaşındayım. Çiftçilik, baba mesleğimiz, çocukluktan beri yapıyoruz. Daha önceden çeltik ekerdik. 40 yıldır tarım ile uğraşıyorum.


Tarlanızda hangi ürünleri ekip biçiyorsunuz?

Arazilerimiz de sulu tarım imkanı olduğu için; buğday, mısır, pamuk ve zaman zaman da mercimek ekiyoruz.

Yetiştiricilik yaptığınız süreçte devletten destek alıyor musunuz? Yanıtınız evet ise, yeterli miktarda destek yapıldığını düşünüyor musunuz?

Devletin verdiği desteklemeler dışında herhangi bir destek almıyoruz. Mazot, gübre, sertifikalı tohum desteklemesi, sattığımız ürüne ait fatura beyanı ile ürün desteklemesi alıyoruz ancak girdi maliyetleri çok yüksek olduğu için verilen destekleri yeterli bulmuyoruz.

Tarım sektöründe bir üretici olarak, üreticiler ne gibi sorunlarla karşılaşıyor? Çözüm bulabiliyorlar mı?

En başta girdilerin karşılığında ürünün para etmemesi. Şuan da buğday yaklaşık iki tl, taban gübresi 18-46 denen DAP(Diamonyumfosfat) tonu 4600 tl. Bunlar gibi elektrik çok pahalı, aldığımız zirai ilaçtan tutun da yağından, traktöründen, parçasından, mazotundan ve tarım makinalarının bakım maliyetlerine kadar her şey çok pahalı. Bunun karşılığında ürün de para etse bir sıkıntı olmaz.


Türkiye tarım’da Dünya’ya kıyasla ne seviyede sizce? Ülke olarak kendine yeterli görüyor musunuz? Daha farklı nasıl ilerleyebiliriz?

Bence çok gerideyiz. Sebep olarak devletin çiftçiye yeteri kadar destek vermemesinden kaynaklandığını düşünüyorum. Arazilerimiz çiftçilik için oldukça elverişli, yeteri kadar iyi bakılırsa arazilerimiz tarıma elverişli.

Üreticilik yaptığınız süreçte; hastalık, zararlı, yabancı ot gibi temel sorunlar için teknik destek alıyor musunuz? Ne sıklıkta teknik desteğe ihtiyacınız oluyor? Aldığınız teknik desteği yeterli buluyor musunuz?

Teknik destek mühendis arkadaşlardan alıyoruz. Mesela zirai ilaç temin ettiğimiz bayinin mühendisi dışında ekimini yaptığımız ürünün tanıtımını yapan firmaların mühendislerinden de bilgi alıyoruz. Ne zaman ihtiyaç olsa teknik destek alabiliyoruz. Aldığımız teknik desteği de yeterli görüyorum. Aldığımız teknik desteği devletten değil özel sektör den alıyoruz.


Arazileriniz de üretim yaparken izlediğiniz politika nedir? Buğday yada mısır ekecek iseniz bunu devlet desteği yada zorunluluğu olarak mı ekiyorsunuz yoksa parasal getirisini düşünerek mi ekiyorsunuz?

Parasal getirisini düşünerek ürün tercihi ve ekimi yapıyoruz. Birde her sene aynı tarlaya aynı mahsulü ekmeyiz. Verim düşüklüğü olur diye değiştiriyoruz ürünü. Pamuk ekilen yere Buğday, Buğday ekilen yere Mısır ekeriz. Devletin tarım politikasında sen bu tarlaya bu sene bu mahsulü ekmek zorundasın şeklinde yaptırımı yok. Sadece aynı ürünü 3 sene arka arkaya ekersen o parseldeki mahsulün desteklemesinden faydalanamazsın şeklinde yaptırımı var. Onun dışında herhangi bir ceza yok.


Yurtdışında tarım yapan çiftçilerin zarar ettiği haberlerini sosyal medya da hiç gördünüz mü? Sizce neden ülkemizde bu tarz haberleri görüyoruz?

Görmedim hiç. Ülkemizde çiftçimizin zarar etmesinden dolayı bu haberleri görüyoruz. Devletten yeteri kadar destek almadığı için zarar ediyor ve bu zararı da yansıtıyor. Eylemlerle, protestolarla..


Yaşadığınız şehirde ya da bölge de tarım yapmanın getirdiği artılar ve zorluklar nelerdir? Kısaca bahseder misiniz?

Buradaki en büyük zorluğumuz Elektrik şirketleridir. Onun dışında başka bir zorluğumuz yok. Bölgemizde mercimek, buğday iyi yetişir. Bunlar bölgemiz için avantajdır. Özellikle mercimeğin her bölgede yetişmediğini düşünürsek.


Tarlanız da yetiştirdiğiniz ürünlerin tohumları nereden temin ediyorsunuz? Tavsiyeniz nedir?

Buğdayları çoğu zaman kendi ektiğimiz mahsulden kaldırdığımız tohumları ekeriz. Mısır tohumlarını ise yıllardır çalıştığımız güvenli bayilerden sertifikalı şekilde torbalı satın alıyoruz. Kooperatif yada TMO(Toprak Mahsulleri Ofisi) 'nden almıyoruz.

İstenmeyen, boş bırakılan tarım arazilerin nasıl değerlendirmek gerekir ve devlet ten bu konuda beklentiniz var mı ?

Taşlı olan, tarımda kullanılamayan bölgelerimiz mevcut. Bu tip benzer arazileri devlet temizlerse bizlerde tarıma kazandırabiliriz. Yada devlet cüzi bir para karşılığında temizleyip tarıma kazandırırsa bizlerde üretimi destekleriz.


Yetiştiriciliğini yaptığınız tarım ürünlerinin satışını nasıl yapıyorsunuz? Anlaşmalı ekim mi yapıyorsunuz? Satışta ve sonrası parasal tahsilatta zorluk yaşıyor musunuz?

Ürünlerimizi piyasaya satıyoruz. Satışta ve sonrası tahsilatta sorun yaşamıyoruz. Anlaşmalı ekim yapmıyoruz. Fabrikalara, tüccarlara satıyoruz. Toprak Mahsullerine vermiyoruz. Zaten Toprak Mahsullerinin verdiği fiyatlar geçen sene piyasanın çok altındaydı.

Tarım arazileriniz de ekim öncesi toprak tahlili yaptırıyor musunuz? Tavsiye eder misiniz?

5-6 yıl önce yaptırmıştık. O sene aldığımız verim önceki senelere göre pek farketmedim. Aynı verimleri aldık. Sonrasında da toprak tahlili yaptırmadık. Ama üreticilerimize toprağını tanımaları adına toprak tahlili yaptırmalarını tavsiye ediyorum.


Ürünlerinizden daha yüksek verim almak için ne gibi girişimleriniz var? Biraz bahseder misiniz?

Tarlaya tohum bırakacak iyi bir makine, iyi bir ilaçlama aleti, bölgeye uyumlu ve verimi yüksek çeşitlerin tercih edilmesi, doğru tarla sürümü, toprağın ve bitkinin ihtiyaç duyduğu doğru miktar gübre ve suyun doğru verilmesi. Bitkide oluşacak olumsuz bir durumda doğru teşhis ile doğru tedavi uygulama ve sonrasında hasat döneminin zamanında yapılması. Bunlar doğru şekilde bilinçli yapılırsa yüksek verim elde ederiz. 


Tarım arazilerinizde birden fazla ürün ekimi yapıyor musunuz? Farzedelim ki buğday ekimi yaptınız farklı bir buğday çeşidini de verim de farkı var mı diye deneme ekimi yapıyor musunuz? Görüşleriniz nedir?

Evet, özellikle bunu yaparız. Hangi üründen aynı şartlarda daha yüksek verim alırsak bir sonra ki sene o çeşit mahsulü ekeriz. Bunun faydalarını çok gördük. Buğday, Mısır, Pamuk ürünlerinde bu denemeleri her sene yaparız. Şimdiye kadar sadece tek bir deneme ürününden pişman olduk, ilk denemeyi ben yaptığım için aldandım. Ürün(ekmeklik buğday) görüntü olarak iyiydi ama hasat döneminde verim çok az gelmişti.


Üretim yaptığınız tarım alanlarında tarım sigortası(TARSİM) yaptırıyor musunuz? Tavsiye eder misiniz? Bu konu da düşünceniz nedir?

Evet yaptırıyoruz. Ancak dikkat edilmesi gereken şey, sigorta yaptırılan parselde beyan edilen mahsulün ekili olması gerekmektedir. Mercimek ekip de buğday tarlasında ki zararı tahsil edemezsiniz. Parselin Müşterek olmaması gerekir. Aksi taktirde çiftçi para öder ama oluşan bir zarar sonrasında TARSİM    ‘den para alamaz. TARSİM bunu önceden söylemiyor çünkü, hasar durumunda gelip parsele bakarlar. Hasar durumda TARSİM para ödeyecekse %10 muafiyet var. Bu da şu demek, eğer hasar raporunda hasar oranı %15 yazılmış ise TARSİM size sadece %5 hasar kadar ödeme yapıyor. Sulu buğday da dönüme 600 kg, kuru buğday da 420 kg şeklinde değişiyor. Ama ödeme herşey düzgün hazırlanmış ise parsel vb şeyler ödemenizi alırsınız. Geçen sene dolu yağışından dolayı hasar gören buğday tarlam için sigortadan para aldım. 


Sulama ve gübreleme yaparken izlediğiniz yol nedir? Hangi sulama yöntemini tercih ediyorsunuz? Neden?

Tabi imkanlar elverişli olsa tabi belli zamanlarda damlama sulama en iyisi. Hem pamuk da hem de mısır da. Buğdayda damlama sulama şansımız yok. Buğday da da fiskiye ile yada yağmurlama sulama ile sulama avantajlı. Kendi arazilerimde sulamamı bölgemizde büyük bir gölet var ve buradan arazilerimin çoğunu cazibe sulama şeklinde(akar su ile) suluyoruz. Arazimin büyük kısmı bu şekilde kota farkından dolayı elektrik olmadan rahatça sulayabiliyorum.


“Çok gübreleme” çok verim yada “sık tohum ekimi” çok verim anlayışına inanıyor musunuz? Neden?

Çok seyrek ekilişine de çok sık ekilişine de inanmıyorum. Bunun standartları var. Ben standart ın biraz üzerinde tohum ve gübre kullanarak ekim yaparım. Fazla gübre kullandığım yıllarda buğdaylarımda yatmalar olmuştu. Yatma olayı her çeşitte olmuyordu. Bunun dışında sık ekim yapıp da düşük verim aldığım zamanlar da olmuştu. Düşük verim almamda ki sebep sık ekimden dolayı orantılı fazla gübre kulandım, olumsuz sebeplerden dolayı yetersiz sulama neticesinde ürünlerim fazla gübreden etkilenip verim kaybına uğradığını düşünüyorum.


Tarım sektöründe;  üretici olarak para kazanıyor musunuz?

Kazanıyorum. Kazanmazsam devam etmezdim. Zaten başka bir geçim kaynağımız da yok.


İlk kez tarım yapacak bir çiftçi olsam bana tavsiyeniz ne olur? Nasıl bir yol izlemeliyim?

Hiç tavsiye etmem. Hiç bulaşmayın çünkü çok zor. Gece gündüzünüz belli değil, tatiliniz yok. Taziyeniz olsa gidemezsiniz. Sürekli içinde olmanız gerekir. İşçinin başında durmazsanız size para kazandırmaz. Üretimi aksatma diye bir seçeneğimiz yok.


İşgücü ve tarım makinaları konusunda zorluklarla karşılaşıyor musunuz?

Hayır. Zaten makine olarak her parçadan 2 tane var. Yedekte olması ve işin yarım kalmaması için, arıza olursa yedekleri kullanırız. İşçi olarak da bölgemizde çalıştıracak işçi bulmakta zorlanmıyorum.


Üreticiliğini yaptığınız mahsuller hakkında (mısır, buğday vb) hiç araştırma yapıyor musunuz? Yazılı kaynaklara başvuruyor musunuz? Kendinizi ne kadar yeterli görüyorsunuz?

Çok fazla bir araştırmamız yok. Bilgilenmek için tarım fuarlarına giderim, burada yeni traktör, alet ekipmanları inceler bilgi alırım. Bunlar dışında tarım ile ilgili televizyon kanalları var oradan da yeni şeyler öğrenip denerim. Ürünler hakkında görsel yada yazılı kaynaklara ise tohum firmalarının broşürlerini okuyarak, sonrasında başka hangi bölgelerde ekimi yapılmış, ne verim alınmış sorup bilgi alırım. Ekim den hasata kadar ki süreçte tecrübelerim dışında her zaman yeni fikirlere açık bir çiftçiyim.


Türkiye de yapılan tarım politikalarını doğru veya yanlış buluyor musunuz? Neden?

Uygulanan tarım politikalarını doğru bulmuyorum. En büyük sıkıntımız gidilerin çok pahalı olmasıdır. Ürünümüzü istediğimiz fiyata satamıyoruz. Görüyorsunuz bazı yıllar soğan, patates çok para eder, bazı yıllar ise çiftçi soğanlarını biçmeyip toprakta bırakıp sürdüler, zarar ettiler. Devlet burada çiftçi zarar etmesin diye Toprak Mahsulleri Ofisi fiyatıyla çiftçiden mahsulünü almalı. Geçen sene Toprak Mahsullerinin verdiği fiyat piyasanın çok altındaydı. Mısır yine öyleydi, mısır dışarıda 1850 tl ye satılırken Toprak Mahsullerinin verdiği fiyat 1300 tl civarındaydı.


Üretici olarak; Türkiye’de tarım konusunda bir eksiğimiz olduğunu düşünüyor musunuz? Sizce neden olabilir?

Genel olarak illaki eksiklik olan çiftçilerimiz vardır.


Anız yakıyor musunuz? Bu konuda ki görüşleriniz nedir?

Ben yapmamaya çalışıyorum. Yapılmamasından yanayım. Çünkü toprak üzerindeki hayvanların yanmasından dolayı vicdanen çok rahatsızlık duyuyorum. Ayrıca anız yakmanın toprağa da zararı olduğunu düşünüyorum. Mümkün oldukça anız yakılmamalıdır.


Tarlanızda nadas uygulaması yapıyor musunuz?

Yapılması lazım ama biz yapmıyoruz. Tarlayı boş bırakmamak için yapmıyoruz. Daha fazla para kazanmak istiyoruz. Bazı yıllar aynı senede aynı tarlada 2 ürün ekiyoruz. Ama biliyorum ki nadas a bırakılan tarlalarda ertesi sene daha az bir gübre ile daha güçlü bir tarlamız olacaktır, bu da illaki verime yansıyacaktır.


Tarla hazırlık aşamasında tarla sürümünü nasıl yaparsınız? Sizin için önemli mi? Deneyimlerinizden bahseder misiniz?

Hasat sonrası, önceki mahsulün durumuna göre toprak işleme yaparız. Eğer mısır yerine Buğday ekilecek ise iyi bir sürümü çok önemli. Mısır sapları zor parçalandığı için 2-3 kez tarla sürümü yapmak gerekir. Toprak ne kadar temiz ve gevrek olursa ekim hem daha başarılı olacaktır hem de tohum çimlenmesi ve çıkışlarında sorun olmayacaktır.


Üreticilik yaptığınız tarım arazisi kaç dönüm? Sizin haricinizde kaç kişiye istihdam sağlamış oluyorsunuz?

3700 dönüm arazi ekip biçiyorum. Bu arazide 20 kişi sadece sulama yapar. 4-5 kişi traktörle tarla sürümü, ekim, biçim ve  ilaçlama gibi işleri yaparlar. Hasat zamanı biçerciler, balyacılar, samancılar, nakliyeciler derken toplamda 50 kişiye yakın kişi arazilerimden faydalanmış oluyor.


Üreticilik yaptığınız tarım alanlarının size yıllık maliyeti nedir?

Elektrik, mazot, gübre, ilaç, işçilik, tohum, tarım aletleri yıllık bakım gibi tüm maliyetler kabaca hesaplarsak 3700 dönüm için 2 milyon tl yıllık maliyeti çıkıyor.


Hersene alet ekipmanlarınızın bakımını yaptırır mısınız? Tavsiye eder misiniz?

Evet yaptırıyorum. Mutlaka yıllık bakımlarının yapılması gerekir. Tarla hazırlığı nasıl yapılıyorsa ekim öncesi aynı şekilde tarım makinalarını da kullanmadan önce yıl için de oluşmuş yada oluşabilecek hasarlara karşı bakımlarını sezona başlamadan önce yaptırırız.


Tarım sektöründe daha az maliyetle daha yüksek kar elde edebilir miyiz? Bunun bir yolu var mı?

Yapabileceğimiz elektrik faturalarının daha az gelmesi için daha az çalıştırmak. Ancak elektriğin  az kullanımı az su tüketimi ve beraberinde bitkide susuzluk ve verim kaybı riski var. Bundan korkuyoruz. Tohumu, ilacı, gübreyi yada suyu az kullanmak çiftçiye daha çok zarar verir. Yapılabilecek en iyi tasarruf eğer imkanlar elverişli ise uzun vadede düşünürsek büyük traktör, büyük ilaçlama tankı gibi ürünler maliyeti düşürür.


Satın aldığınız tarım ürünlerini (ilaç, gübre, mazot vb.) peşin mi yoksa vadeli mi alırsınız? Peşin almak daha avantajlı olur mu sizce?

Ben peşin alırım. Benim için daha avantajlı. Zaten çiftçinin kazandığı cüzi bir para, onu da vadeli aldığı ürüne vermiş oluyor. Vadeli alışverişte hasat zamanında çiftçinin cebinde para kalmaz, belki de eksiye düşer.


Sizce 50 yıl önceki çiftçilik ile bugünün şartlarında ki çiftçilik anlayışı değişti mi?

Fikirler değişti tabiki. Zamanla tecrübemiz ve imkanlarımız değişti. Eskiden bugün ki gibi ilaç ve gübre kullanımı yaygın değildi. Pek bilinmiyordu. Eskiden Diyarbakır da çiftçilik yaptığımızda 4 yıl boyunca yağışlardan dolayı su tutan tarlalarımızda ekinlerimiz çürüdü. Eğer bugün ki şartlar o zamanlarda olsaydı belki gübre yada ilaç kullanarak zarar etmemiş olur, tarlalarımızı satmak zorunda kalmazdık.


Üretici olarak ürünleriniz hakkında daha farklı bir bilgi almak için bölgenizdeki İl Tarıma hiç gittiniz mi? İl Tarımda çalışan mühendis tanıyor musunuz?

Hayır gitmedim, Tanıdığım mühendis İl Tarımda yok.


Bölgenizdeki İlçe Tarım Müdürlüğüne gidip teknik destek isteniz mi hiç? İlçe Tarım daki mühendisler size göre çiftçiler için ne kadar verimli?

Bence hiç verimli değil. Adamlar okulu bitirmiş, ataması yapılmış orada çalışıyor. Hatta çok geçmiş zamanlarda 1-2 sefer  çeltik bitkisi ile ilgili teknik destek için başvurdum. Baktım ki bilgileri yok, vazgeçtim artık.


İl veya İlçe Tarım da çalışan Mühendisler sizce bölgede görev yapmalarına rağmen  teknik bilgi olarak neden yetersiz?

Devlet bölgeye atama yaptığı mühendislere saha da eğitim vermemesinden kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Okuldan mezun olduktan sonra saha tecrübesi olmadan çiftçilere ne kadar sağlıklı bilgi verebilirler ki.


Tarım Kredi Kooperatifleriyle çalışmanız oldu mu ? Cevabınız evet ise nasıl bir destek aldınız?

Hayır olmadı.


Tarım bakanız siz olsaydınız nasıl bir politika izlerdiniz?

Öncelikle doktorların tarım bakanı olduğu bir ülkedeyiz. İşinin ehli olmayan birinin çiftçiye ne kadar faydası olabilir ki? Şuan gübre ve mazot desteklemesinden o kadar kanunsuz işler var ki bakanlığın bunu direk çiftçi kayıt sistemi (ÇKS) üzerinden gübreyi ve mazotu ucuz vermesi gerekir. Gemilere verilen mazotta nasıl ayrıcalık var ise aynı ayrıcalık çiftçilere de tanınmalı. Kiralama yolu ile çiftçilik yapan çiftçilerde kiralama evrağını beyan ederek bu avantajdan faydalanacak sistem getirilmeli. İl veya İlçe Tarım Müdürlüklerinde çalışan mühendislerin masa başı işlerde değil, saha da çiftçiyle iç içe çalışacak şekilde olmalı. Her mühendis karşılaşılan saha sorunlarını rapor edip bakanlığa bildirmelidir. Yeni ürün ve desteklemelerden çiftçileri her zaman bilgilendirmeli, köy toplantıları düzenlenmelidir. Ancak bu şekilde çiftçilere daha sağlıklı bilgiler ulaşmış olacaktır.

 

Hayvancılık yapıp yem ihtiyacı olan çiftçiler sizi hangi dönemlerde arayabilir? Hangi ürünleri sizden satın alabilirler?

Bizim bölgede mercimek için 5.ay ortalarında, arpa için 6.ayın son haftalarında, buğday için 7. ayın ortalarında, 1.ürün mısır için 9.ayın ortalarında, 2.ürün mısır için ise 11.ayın son haftalarında beni arayabilirler. Gerek tohum için gerekse de saman için bana herkes ulaşabilir. 


Şeyhmus TEKÇE/ 0542 388 2163

ŞANLIURFA/ Siverek




Use of the information/advice in this guide is at your own risk. The Farmow and its employees do not warrant or make any representation regarding the use, or results of the use, of the information contained herein as regards to its correctness, accuracy, reliability, currency or otherwise. The entire risk of the implementation of the information/ advice which has been provided to you is assumed by you. All liability or responsibility to any person using the information/advice is expressly disclaimed by the Farmow and its employees.