Türkiye'de Tarimda Su Yönetimi, Sorunlar Ve Çözüm Önerileri


Su Yönetiminde Karşılaşılan Sorunlar Nelerdir?

  • Fiziksel altyapı yetersizliği,
  • Su kalitesinin bozulması  ve su kirliliği,
  • Su iletim ve dağıtım sistemlerinin yetersizliği,
  • Aşırı su kayıpları,
  • Organizasyon ve yönetim sorunları olarak sıralanabilir.

Bu amaçla sulamada atık suların kullanımı, yüzey sularının suyun kıt olduğu alanlara yönlendirilmesi, çiftçilerin su tasarrufu sağlayan modern sulama yöntemlerini uygulamalarını teşvik etmek ve çiftçi eğitimleriyle bunun yaygınlaştırılmasını sağlamak gibi çalışmaları kapsayan politikalara önem verilmelidir.

Dünyada nüfus artışına paralel olarak artan gıda ihtiyacı tarımsal ürün taleplerini de arttırmaktadır. 2025 yılında dünya nüfusunun 2000 yılına göre %35 oranında artarak 8.3 milyara ulaşacağı tahmin edilmektedir.

Ülkemizde de artan nüfusun gıda güvenliğini sağlamak için tarımsal üretimin ve tarımsal üretimde verimliliğin arttırılması gerekmektedir.Bu da tarımda yeni teknolojilerin kullanılması ve sulanan alanların arttırılması ile mümkündür.


Türkiye’de 2003 yılının başında yıllık toplam su tüketimi 40,1 km3 ’dür. Bu suyun % 74’ü (29,6 km3’)’ü sulama; % 15’i (6,2 km3 ) içme-kullanma, % 11’i (84,3 km3 ) ise sanayi sektöründe kullanılmıştır.

Ülkemizde sulamada gereğinden fazla su kullanılmaktadır. Bugün ülkemizde sulama şebekelerinde suyun fazla kullanılmasının başlıca nedenlerinden biri, şebekelerde su kayıplarının çok yüksek olmasıdır. Öncelikle tarımda su tasarrufu sağlayıcı önlemler alınmalıdır.

Bu önlemler ;

Fiziksel  ve Yönetsel olarak iki farklı grupta toplanabilir.

Fiziksel olarak öncelikle su kayıplarını en aza indirecek su iletim ve dağıtım sistemleri tesis edilmelidir. Bu amaçla, yeni inşa edilecek sulama projelerinde açık kanal-kanalet sistemleri yerine borulu sistemler yapılmalı, tarla sulama sistemlerinde basınçlı sistemler tercih edilmelidir.

Su Yönetimi İle İlgili Sorular ve Çözüm Önerileri Nelerdir?



Fiziksel Altyapı Yetersizliği İle İlgili Sorunlar
  • Sulama alanında, arazi toplulaştırma, tesviye ve drenaj gibi tarla içi geliştirme hizmetleri tamamlanamadığı için sürdürülebilir bir su yönetimi gerçekleştirilememektedir.
  • Sulama kanalları, kanaletleri, sanat yapıları ve ölçü tesisleri, dış şartlara (sel, yağış, rüzgar, buzlanma, hava sıcaklığı) ve kullanıcıların tahribatına maruz kaldığı için kısa sürede elden çıkmakta, bakım onarıma ihtiyaç göstermektedir
  • Yüzey sulama yöntemlerinde bütün tesisler yerüstünde olduğundan, çiftçiler tarafından priz kapaklarına, çek yapılarına, ölçü tesislerine ve diğer tesislere müdahaleler yapılmakta, tesisler zarar görmekte ve işletme hizmetleri aksamaktadır.
  • Bazı sulama şebekelerinde sanat yapıları maksimum kapasiteye göre inşa edildiğinden kanallar tam kapasitede çalıştırılmakta bu durum sulamada, su ve enerji israfına neden olmaktadır.
  • Su kaynağı yeterli olmayan sulamalarda çiftçilerin kaçak yeraltısuyu kuyularına yönelme eğilimini artırarak sulama randımanının düşmesine neden olmaktadır.
  • Kanal şebekelerinin çoğunda ara depolamalar bulunmadığı için özellikle pik dönemler dışında gece sulaması da yapılmadığı için şebekeye verilen sular tahliyeye gitmektedir.
Sulama Sistemlerinin İşletimi ile İlgili Sorunlar

  • Türkiye’de sulama suyu fiyatlarının düşük olması tarımda aşırı su kullanımına neden olmaktadır. Su fiyatının gerçek değerinden düşük olması, aşırı su kullanımına ve çevresel sorunlara neden olmaktadır.
  • Bilinçsiz sulama uygulamaları ve sulama şebekelerinin çoğunun eski olması tarımda aşırı su kullanımına yol açmaktadır. Suyun aşırı kullanımı sulama randımanını düşürmekte ve tuzlulaşma, göllenme ile kirlilik gibi çevresel sorunlara neden olmaktadır.
  • Sulama şebekelerinde su kaynağının yetersizliği, yüksek taban suyu, topografik sorunlar, sulama tesislerinin yetersizliği, nadas alanlar, sosyo-ekonomik faktörler gibi nedenlerle sulama alanının tamamı sulanamamaktadır.
  • Bitkilerin optimum gelişebilmeleri için ihtiyaç duydukları miktarda ve zamanda su verilmesi gerekmektedir.
  • Tava veya karık sulama yöntemleri kullanıldığında tarla su uygulama randımanı %60 civarında olup, şebekedeki sızma, buharlaşma ve işletme kayıpları da ilave edilirse randıman yaklaşık %50 olmaktadır. Bitkiye ihtiyacı olan 1 m3 suyu verebilmek için 2 m3 su kullanılmaktadır.
  • Klasik sulama yöntemleri yerine yağmurlama ve damla sulama yöntemleri kullanılması durumunda randıman %60 dan sırası ile %80 ve %90’a çıkabilmektedir. Bu da %20 ile %30’luk bir su tasarrufu demektir.
  • Çiftçilere tarımı cazip hale getirmek için gelir düzeyini yükselten önlemler alınmalı su ve toprak kaynaklarının geliştirilmesi ile ilgili yatırımlara önem ve öncelik verilmelidir.
  • Sulanan alanlarda uygulanan bitki deseni planlanandan büyük farklılıklar göstermektedir.
  • Türkiye'de yeterli düzeyde ve etkin bir çiftçi eğitim servisinin bulunmadığı için çiftçiler eğitilememekte, aşırı su kullanımına yönelmekte, yüzey akış, derine sızma gibi su kayıpları artmaktadır. Bu durum sulama randımanını düşürmekte, arazilerin sulamaya iyi hazırlanmaması, drenaj, yüksek taban suyu, tuzluluk gibi, bir dizi sorunu ortaya çıkarmaktadır.
Su Kirliliği


Su kirliliğinin en önemli nedenlerinden olan evsel ve endüstriyel atık suların arıtılması ülkemizde yeterince dikkate alınmamıştır.

Sanayi sektöründe arıtma tesisine sahip işletmelerin oranı %9'dur. 3215 belediyenin bulunduğu ülkemizde 141 belediyede kanalizasyon sistemi vardır, bunun da sadece 43 tanesinde arıtma tesisi bulunmaktadır.

Yeraltı suyu nükleer ve kimyasal kirlenmeye yüzey suyuna göre daha geç maruz kalır. "Yeraltı suyunun Kirlenmesi" suyun kullanılamayacak derecede kimyasal ve bakteriyel kirlenmeyle kalitesinin bozulması olarak tanımlanabilir.

Önümüzdeki yıllarda çevre sorunlarının giderek büyüyeceği ve buna paralel olarak yüzey sularının daha fazla kirleneceği göz önüne alınırsa yeraltı sularının değeri daha da artacaktır.

Sulama Şebekelerinde Organizasyon ve Yönetim Sorunları

Su kaynağının "bir bütün" olması gerçeği benimsenerek, ilgili kuruluşlar arasında işbirliği sağlanmalıdır.

Sulama Birlikleri tarafından işletilen şebekelerin büyük çoğunluğunun eski olması (30 yıllık) nedeniyle yıllık bakım, onarım ve yenileme ihtiyaçları da çok fazla olmaktadır.

Sulama birliklerinin idari ve sulama işletmeciliği açısından etkin olarak denetlenmelerini sağlayacak ve ilgili kurumlar arasındaki işbirliğini arttıracak düzenlemelere gidilmelidir.

Bugün sulama birliklerinde görev yapan sulama mühendisleri ve su dağıtım teknisyenlerinin eğitimleri ilgili çalışmalar yapılmasına rağmen yetersizdir. Özelikle muhasebe teknikleri ve sulama işletmeciliği ile ilgili uygulamalı eğitime ağrılık verilmelidir

Sonuç  ve Öneriler Nelerdir?


Tarımda sürdürülebilir bir su yönetiminin sağlanması için tesviye, toplulaştırma ve drenaj gibi tarla içi geliştirme çalışmaları sulama sistemleri ile birlikte inşa edilmelidir.

Sulama projelerinin başarısının fiziksel altyapı proje alanındaki toprak-su-insan ilişkilerinin düzenlenmesine bağlı olduğu unutulmamalıdır.

Türkiye’de su kullanıcı sektörler içerisinde, tarım sektörü en fazla su kullanıcı sektör olarak ilk sırada yer almaktadır. Bu nedenle tarımda etkin su kullanımını sağlayan araç ve tekniklerin kullanımı ülkemizin öncelikli hedefleri arasında yer almalıdır.

Gelişmiş sulama teknolojileri ile çevreye zarar vermeden aynı miktarda veya daha fazla ürünü, daha az sulama suyu ve iş gücü ile üretmek mümkün olmaktadır.

Ülkemizde arazilerin özelliklerine göre seçilecek bitki deseni için en uygun sulama yönteminin seçilmesi, projelenmesi ve uygun bir sulama programının uygulanması doğal kaynaklarımızın en iyi şekilde bir sonraki nesillere aktarılmasını sağlayacaktır.

Basınçlı sulama sistemlerinin uygulanması, su kayıplarını azaltmakla birlikte aşırı sulamanın çevreye verdiği zararlı etkileri minimize edecektir.

Toprak ve su kaynaklarının geliştirilmesi ile ilgili kanun, tüzük ve yönetmelikler günümüz şartlarına uymamaktadır.

Toprak kaynaklarının etkin kullanımı için tarım arazilerinin tarım dışı kullanımını, toprak ve su kaynaklarının kirlenmesini ve kaybını engelleyecek yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Bu nedenle, su kaynaklarını bir doğal kaynak olarak değerlendiren ve ilgili tüm sektörlerin entegrasyonunu amaçlayan "Su Yasası" bir an önce çıkarılmalıdır.

DEĞERLİ ÜRETİCİMİZ SUYUMUZA SAHİP ÇIKALIM...

Kaynak:
Turhan Aküzüm Prof. Dr. Ankara Üniv. Ziraat Fak. Ankara
Belgin Çakmak Prof. Dr. Ankara Üniversitesi Ziraat Fak.
E-kütüphane


Use of the information/advice in this guide is at your own risk. The Farmow and its employees do not warrant or make any representation regarding the use, or results of the use, of the information contained herein as regards to its correctness, accuracy, reliability, currency or otherwise. The entire risk of the implementation of the information/ advice which has been provided to you is assumed by you. All liability or responsibility to any person using the information/advice is expressly disclaimed by the Farmow and its employees.