Kenevir Yetiştiriciliği ile İlgili Her Şey
Esrar ile nitelendirilen kenevirin doğaya ve insana olan yararlarını öğrendikten sonra, bitkiye haksızlık ettiğimizi anlayacağız. Kenevir, gerek lifi gerekse tohumu ile endüstriyel anlamda yetiştiriciliği de yapılabilen bir bitkidir. ABD, Polonya, İspanya gibi ülkelerde biyodizel gibi amaçlarla enerji bitkisi olarak yetiştiriliyor.
Kenevirde
CBD ve THC dediğimiz etken maddeler var ve bu kenevirin cinsiyetine göre
değişir. Erkek bitkilerde bu içerikler oldukça düşüktür. Birçok ülkede THC oranı belli bir seviyeden
düşük olan kenevirlerin üretimi serbesttir.
Dişi
kenevirler erkeklere oranla daha çok dallanır, daha kalın saplara da sahiptir.
Dallanma şekliyle erkek ve dişi bitkiler ayırt edilebilir. Ayrıca çiçeklenme
öncesi boyları birbirinden farklıdır. Dişi bitkilerin boyu daha kısa ve
dallanma sayısındaki çokluğa bağlı olarak daha fazla yapraklıdır. Salkım saplarının dizilişi, çiçek
taslaklarının çıkış şekli meyve bağlama ve kısırlık durumları gibi özelliklerle
de cinsiyetleri ayırt edilir.
Kenevirin Tarihi Nasıldır? Kenevir Hakkında Bilinmeyenler Nelerdir?
Kenevirin
kökeninin Orta Asya olduğu, Mezopotamya’da yapı malzemesi olarak kenevir
urganlarının kullanıldığı açıklanmıştır. Kenevirin uyuşturucu, lif ve gıda
anlamında kullanılan çoğu özellikleri tarih öncesinde de biliniyordu. Çin’in,
ilk kâğıt yapımında kullandığı maddelerden birisi de kenevirden elde edilen
liflerdi. Esrarın anestesik etkisinden
de ilk olarak Çinli bir cerrah yararlanmıştır. Daha sonra teknolojik
gelişmeler, petrol yakıtlı motorlar, hasattaki mekanizasyonun olmaması ve
pamukta çırçır makinesinin gelmesi gibi nedenlerle kenevir lifine olan talep
zamanla düşmüştür. 1.Dünya Savaşı’ndan itibaren kenevir lif ayırıcısının da
keşfiyle tekrardan bu endüstri canlanmaya başlamıştır. Zamanla tekrar düşüşe
geçmiştir ve bu dalgalanmalar devam etmiştir. Kenevirlerin bazı türlerinde, THC
denilen bir bileşenin olmasıyla endüstriyel kullanımı dışında, bu kenevirlerin
ekimi dünya genelinde yasaklanmıştır. Bu bileşenin oranını düşüren ıslah
çalışmaları yapılarak 90’lı yıllarda Kanada ve Avrupa Birliği gibi ülkelerde bu
yasak kalkmıştır.
Kenevirin
lif, tohum ya da drog gibi bitki içindeki etken maddelerden yararlanma amaçlarına
göre yetiştirilen varyeteleri (çeşitleri) mevcuttur.
Türkiye’deki
kenevir üretimi durumunu ele alacak olursak, Amasya, Antalya, Burdur,
Kastamonu, Karabük, Zonguldak, Tokat Kütahya, Ordu, Samsun, Rize, Uşak, Yozgat
gibi illerde, izne tabi olarak yetiştiriciliği yapılabilir.
Kenevir Liflerinin Özellikleri Nelerdir?
Kalın ve
kaba liflere sahip olsa da diğer liflere göre daha sağlamdır ve bu nedenle
sicim, halat yapımında kullanılır. Dayanıklılığı nedeniyle çuval, branda ya da
çadır bezi gibi ürünlerin üretilmesinde de yardımcı olur. Otomobil
sektörlerinde kullanılan plastik kompozitlerden, binaların yalıtım
malzemelerinin yapımında da kenevir liflerinden yararlanılır.
Kenevirin Tohumları Nasıl Kulanılır? Hayvancılık Açısından Önemi Nedir?
Tohumlarında
%25’ten fazla yağ bulunur ve bu yağ cila, vernik ya da boya imalatında
kullanılabildiği gibi yakıt, sabun, krem yapımında da kullanılır. Ketenin yağı gibi kuruyan yağlardan olsa da
bizim için önemli olan Omega-6 ve Omega-3 dengesi açısından önemlidir. Yağı
alındıktan sonra geriye kalan küspesi, geviş geriten hayvanlar, kanatlılar
hatta balıkların beslenmesinde kullanılıyor. 2011 yılında yem rasyonlarında küspenin
ruminantlara %5 oranında katılabileceği yazılmıştır. Tohumlarında bulunan yağın
dışında, protein, mineral, karbonhidrat, vitamin gibi birçok besleyici madde de
bulunur. Bazı ülkelerde kenevirden yapılan bisküvi, çubuk kraker gibi insan beslenmesinde kullanılan
ürünler yapılıyor.
Kenevir Hakkında Bilmemiz Gereken Özellikler Nelerdir?
1 dönümlük kenevir, bir dönüm ormandan tam 25 kat daha fazla oksijen üretiyor. 4 dönüm ağaçtan elde edilen kâğıt ihtiyacını sadece 1 dönüm kenevir ile giderebilirsiniz. Kenevirin ve ağacın yetiştirilme sürelerini göz önüne aldığımızda, kenevir bu açıdan avantajlı konuma gelecektir. Ağacın üç defa, kenevirin ise tam sekiz defa kâğıda dönüştürülebildiğini de unutmayalım.
Bilindiği
gibi plastiklerin geri dönüşümü oldukça zor ve maliyetlidir. Bu nedenle
biyoplastik alanda kenevirden yararlanılır. Kenevirden elde edilen plastiklerin
doğaya karışma süresi fotoğrafta da gördüğünüz gibi yaklaşık 80 gün gibi kısa
bir zaman alıyor.
Kenevirin
bir diğer özelliği de radyasyon emici olmasıdır ve radyasyon etkisini azaltma
özelliğinden dolayı kanser tedavilerinde de kullanımı vardır.
Otomotivde
de kenevirden yararlanılabildiğini demiştik. Avantajına ve kenevirin
dayanıklılığına örnek verecek olursak bir arabanın gövdesi kenevirden
yapılırsa, o arabanın dayanıklılığı, çelikle yapılan arabanın dayanıklılığından
on kat daha fazla olacaktır.
Binaların
yalıtımında kullanılabilen kenevirin diğer bir özelliği ise sağlıklı olmasının
yanında, ateşe dayanıklı yapıda olmasıdır.
Kenevir Nasıl Bir Bitkidir?
Kenevir,
kazık köklü bir bitkidir. Kazık kökleri 2-3 metre derinliğe kadar inebilir. Yan
kökleri ise maksimum 80 cm arasında bir uzunluğa sahiptir. Kenevir otsu bir
bitki olsa da sapları oldukça serttir ve bitki olgunlaştıkça bu sapların rengi
koyulaşır, odunlaşır. Sapların kalınlık durumu bitkinin sık ya da seyrek
ekilmesine göre değişir. Sık ekilirse uzun ve ince bir sap elde edilir çünkü
sık ekimde bitki güneşe doğru ulaşmak ister, bitkiler arası rekabet oluşur ve
daha uzun bir sap meydana gelir. Seyrek ekimde ise kısa ve kalın saplar elde
edilir. Yine de ne kadar sık ekim yapılırsa yapılsın, kenevirin lifi, keten
lifi kadar ince liflere sahip olmayacaktır.
Dallanma
konusu önemlidir ve kenevir bitkisinde, doğası gereği dallanma özelliği vardır.
Dallanmanın nerede başlayacağı, üretim amacına göre belirlenir. Mesela lif
amaçlı üreteceksek, dallanma sapın üst kısımlarında başlar, tohum amaçlı
üretimde ise tam tersi bir durum söz konusudur. Dallanma durumu, yukarıda da
bahsettiğim gibi kenevirin cinsiyetine de bağlıdır ve dişi kenevirler hem daha
çok dallanır, yaprakları daha bol olur, hem de sapları daha kalın, lif verimi daha
yüksektir. Lifler, kenevir sapının kabuk ve içindeki öz kısmında bulunur ve
bunlara bağlı olarak 3 tip lif içerir.
Keneviri Nasıl Çevrede Yetiştirebiliriz? Hangi Toprak ve Hangi İklimler Kenevir İçin Uygundur?
Kenevirin
uyum sağladığı bölgeler dünyada tropikal ve yarı tropikal dediğimiz alanlardır.
Nemin yüksek olduğu bölgeleri sever, çünkü bu koşullarda havuzlama süresi
kısalarak kaliteli lif elde edilir. Sıcaklık olarak, çok düşük derecelerden
hoşlanmaz. Fideler, -8°C, daha olgun kenevir bitkileri ise -5°C’ye
kadar dayanabilir. Bu rakamlardan daha düşük sıcaklıklarda gelişimi olumsuz
etkilenir. Kenevir, 970-1000 mm yıllık
yağışa sahip olan yerlerde en uygun şekilde yetiştirilir. Fazla sıcak ve kurağı sevmezler çünkü bu
koşullarda kenevir daha çabuk olgunlaşır, lif verim ve kalitesi düşer…
Toprak isteği olarak, kazık köklü bir bitki olduğu için
drenajı iyi olan derin profilli topraklarda yetiştirilmesi avantajlıdır. Hafif
bünyeli yani kumlu topraklar, tarımı için uygun değildir. Orta bünyeli hatta
killi, hafif asidik topraklarda yetiştiriliciliği daha iyi olur.
Kenevir Hangi Sıklıkta, Ne Zaman ve Nasıl Ekilmelidir?
Kenevir çapa
bitkisidir ve bu nedenle tahıl, baklagil ya da tütün gibi birçok bitkiyle ekim
nöbetine girebilir. Bununla birlikte aynı tarlada birkaç yıl üst üste ekimi de
yapılabilir. Kenevirin çeşit seçimi çok önemlidir. Bu hususta çiçeklenme
tipleri önemlidir. Tohum amaçlı mı, lif üretim amaçlı mı yoksa iki amaçlı mı
yetiştirmek isteniyor, buna karar verdikten sonra kenevir tipi seçilmelidir.
Kenevir yabancı döllendiği için kullanılacak tohumlukta farklı çeşitlerin
olmamasına özen göstermeliyiz. Kullanılan tohumun da çimlenme gücünün yüksek
olması gerekir çünkü kenevir tohumları yıldan yıla çimlenme gücünü çok hızlı
bir şekilde kaybeden bir bitkidir.
Kenevir,
ilkbahar son donlarından etkileneceği için bu olaydan sonra, toprak
sıcaklığının 8-10°C olduğunda ekilmelidir. Ekim derinliği yaklaşık
2-3 cm dolaylarında olmalıdır. Ekimi normal tahıl mibzeri ya da havalı mibzerle
yapılabilir. Mısır yetiştirilen bölgelerde ise mısır ekiminden hemen önce
keneviri ekebiliriz. Kenevirde uygun koşullarda yapılan erken ekimin yüksek
verime ulaştırdığı unutulmamalıdır. Ekim zamanı gecikirse, ekim sıklığını
arttırmakta fayda var.
Ekim sıklığı
da üretim amacımıza, çeşide hatta çevre koşullarına bağlı olarak değişir.
Belirttiğim gibi lif amaçlı üretimde daha sık ekim öneriliyor. Kenevirde lif
amaçlı üretim konusunda yapılan çalışmalar, m2’ deki bitki sayısının 150-200
arasında olmasının uygun olduğunu gösteriyor. Buna göre dekara ne atılacak
tohumluk miktarını hesaplarız. Sıra arası 30-50, sıra üzeri ise 5-15 cm olarak
ekimi yapılabilir.
Kenevirde Gübreleme ve Sulama İşlemleri Nasıl Olmalıdır?
Gübreleme
konusunda kenevirin istediği besin maddeleri, yine üretim amacına ve toprağın
durumuna göre değişir. Lif amaçlı tiplerde fazla miktarda azota, potasyuma
ihtiyaç olduğu gibi, kalsiyum, fosfor ve magnezyuma da ihtiyaçları olabilir.
Tohum amaçlı yetiştiriliyorsa, life göre daha az potasyum ve daha fazla fosfora
ihtiyacı olacaktır. Etken maddelerinden yararlanma, ilaç amaçlı, drog amaçlı
yetiştiricilikte ise biraz daha fazla miktarda fosfora ihtiyaç duyar.
Lif amaçlı
üretimde, ortalama bir rakam söyleyecek olursak dekara saf olarak 12-14 kg
azot, 3-4 kg fosfor ve 3-6 kg arası potasyum gelecek şekilde toprağın bünyesine
göre hareket ederek, ona uygun gübreler ile gübreleme yapılabilir. Her bitki
yetiştiriciliğinde olduğu gibi azotun bölünerek verilmesi gerekir.
Sulamaya
gelecek olursak toprağın su tutma kapasitesi ve yağış miktarına göre
değişecektir. Ekim öncesi ve sonrası toprağın tavda olması önemlidir.
Kenevir Hasadında Nelere Dikkat Edilmelidir?
Erkek kenevirler dişilere göre daha erken olgunlaşıyor ve
hasat zamanı, verim açısından çok önemlidir. Lif hasadı tohum hasadından daha
erken yapılır.
Elle ya da makineyle hasat yapılırLif amaçlı üretimde hasat öncesi yapraklar, meyve ve çiçek salkımı bitkiden uzaklaştırılmalıdır. Lif amaçlı kesilen hasat sonrası kenevir saplarında 20-30 kenevir sapının bir araya getirilerek demet yapılması, kurutma ve havuzlama işlemini kolaylaştırır. Tohum amaçlı üretimde de makinalı hasatta, tohumdaki nemin %12-20 arasında olması gerekir. Tohumların çok fazla kurumasını beklememek lazım çünkü hem tohumlar çatlayabilir hem de lifler makineye takılıp yangın riskini arttırabilir.
El ile hasat yapılacaksa topraktan bitkiyi
çekme işlemini kolaylaştırmak için araziyi 5-6 gün önce sulayarak tava
getirebiliriz. Bitki sapları birkaç cm toprakta kalacak şekilde el aletleri ile
kesilecekse bu işleme gerek yoktur.
Kenevirde Havuzlama Nedir?
Kenevir yetiştiriciliği yapılan
çeşitli ülkelerde lif eldesinde havuzlama denilen yöntemlerden yararlanılıyor.
Havuzlama yöntemlerinden de kısaca bahsedelim.
Çiğde havuzlama: Hasat sonrası
sapları, tarlanın durumuna ve sonraki ürün yetiştiriciliğine bağlı olarak 2 ile
8 hafta arasında, saplar koyulaşana kadar tarlada bekletiriz. Arada bir saplar
ters düz edilerek ışığı ve sıcağı görmesi sağlanır. Bu yöntemle oluşturulan lif
rengi kremsi beyazdır.
Suda havuzlama: Önceleri kenevir
sapları akarsulara batırılırdı, son yıllarda yapay olarak tanklarla bu işlem yapılıyor.
Bu yöntemden sonra çürümeyi önleme amaçlı kenevir sapları kurutulmalıdır. Doğal
bir yöntem olması, insan eliyle kontrol ve müdehale edilebilir olması ve kısa
sürmesi açısından avantajlıdır.
Kimyasal havuzlama: Çeşitli
solüsyonlar kullanılarak yapılır. Maliyeti diğer yöntemlere göre oldukça
yüksektir ama havuzlamanın en kısa sürede tamamlandığı yöntem de budur. Bunlar
dışında karda havuzlama, enzimle havuzlama ve elektrolitik havuzlama yöntemleri
de mevcuttur.
Havuzlanan ve kurutulan kenevir sapları, soyulmak üzere makinelere alınarak lifler sap parçalarından ayrılır. Taraklardan geçirilir, düzlenir ve demet haline getirilir. Liflerin depolanmasındaki nem içeriği ise %15 altında olmalıdır.
Hangi Şehirlerde Kenevir Yetiştiriciliğine İzin Veriliyor?
Amasya, Antalya, Bartın, Burdur, Çorum, İzmir, Karabük, Kastamonu, Kayseri, Kütahya, Malatya, Ordu, Rize, Samsun, Sinop, Tokat, Uşak, Yozgat , Zonguldak ve Sivas’ta kenevir ekimi izin ile serbest hale getirilmiştir.
Ülkemizde kenevir yetiştiriciliği ve kontrolü hakkındaki yönetmeliklere ve başvuru formuna buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Ayrıca Türkiye'de Kenevir yetiştiriciliği yapan bir üreticimizin tecrübelerini anlattığı ve sizler için sorduğumuz sorular ile ilgili yazıya LINK'ten ulaşabilirsiniz.
Written by
Eda VANLIOĞLU
Ziraat MühendisiBreedsMore
IllnessesMore
Forage cropsMore
- Патологическая физиология голодания Arina TARAN
- Дефицит фосфора (гипофосфатемия) Hipofosfatemi Arina TARAN
- Какие бывают кормораздатчики для ферм КРС? Irina Makarova
- Кормушки для овец Diana Myakisheva
- Питание домашних коз: что едят, виды корма и правила кормления Alina Arslantürk
- Важность минералов питании сельскохозяйственных животных Irina Makarova