Arpa Nasıl Yetiştirilir?


Serin iklim tahıllarında buğdaydan sonra en fazla yetiştiriciliği yapılan bitki olmasının yanı sıra, tahıllar arasında en fazla kardeşlenen bitkidir ve besleyiciliği açısından değerlendirdiğimizde hayvan yemi olarak kullanımı çok önemlidir. Bu açıdan kullanılacaksa, arpanın protein oranının yüksek olması istenir ve ona göre bir yol izlenir. Hayvan yemi amaçlı üretilen arpaların başak sırasının 6 sıralı olan çeşitleri tercih edilmelidir.

Arpa Nerelerde ve Hangi Topraklarda Yetiştirilebilir?


Sulu ve kuru koşullarda yetiştiriciliği yapıldığı gibi, bazı bölgelerde arpa, yazlık olarak da ekilebilir. Gerek toprak gerekse iklim koşullarında çok fazla seçici olmayan arpanın, aşırı soğuk ve sıcaklıklardan hoşlanmadığını bilmeliyiz. Yine havalandırılmış, organik madde içeriği yüksek olan ve yeterince neme sahip olan topraklarda yetiştirilen arpalardan yüksek verim alınması olasıdır.

İç Anadolu’da kışlık ekimler genelde Ekim ayında yapılır. Yazlık ekim zamanı ise ilkbaharda, toprak sıcaklığı ve topraktaki nemin durumuna bağlı olarak değişir.

Arpada Ekim Öncesi Toprak Hazırlığı Nasıl Yapılır?


Arpada ekim öncesi yapılan toprak hazırlıkları, yetiştirilen koşullara bağlı olarak değişir. Kuru koşullarda genelde, mercimekle ya da nadasa bırakma yöntemi ile ekim nöbeti uygulanır.

Kuru koşullarda mercimek ile ekim nöbeti yapıldığında toprak işlemesi şu şekilde olur: Mercimek hasadı yapıldıktan sonra toprak pulluk ile 20-25 cm derinlikte sürülür. Sonbaharda ise diskaro/kazayağı ve tırmık çekilir. Son olarak tapan çekilerek toprağı fazla bastırmadan düzeltme sağlanır.

Kuru koşullarda arpa ve nadas sistemi uygulanacak alanlarda arpa hasadından sonra toprak işleme yapılmadan kış geçirilir, erken ilkbaharda yine pulluk ile sürüm yapılarak diskaro/kazayağı +tırmık ve ardından tapan çekilerek ekime hazır hale getirilir.

Sulu koşullarda ise arpa genelde pamuk, soya, sebze, ayçiçeği, mısır ya da yerfıstığı gibi bitkilerle ekim nöbetine girebilir. Sonbaharda hasat sonrası yapılan toprak işleme ile bitki kalıntılarını parçalanır, pulluk ile derin sürüm yapılarak parçalanmış kalıntılar toprağa karıştırılır. Daha sonra yine belirtildiği gibi diskaro/kazayağı ve tırmık ile kesekler parçalanarak ardından çekilecek tapan ile toprak ekime hazır hale getirilir.

Arpa Nasıl Ekilir? Dekara Ne Kadar Tohumluk Kullanılmalıdır?


Hububat ekim mibzeri ile yapılır. Kışlık ekimlerde daha derin, yazlık ekimlerde ise biraz daha yüzlek ekim yapılabilir. Ekim derinliği bunlara bağlı olarak 3-6 cm arasında değişir.

Kuru koşullarda atılan tohum miktarını arttırmalıyız. Sulu koşullarda dekara 14 kg’a kadar tohum kullanabiliriz. Genel olarak dekara 12 ile 18 kg arası tohum atılır. Arpa bitkisi çok kardeşlendiğinden ötürü metre karede 300 ile 450 arası bitki olması istenir ve buna göre dekara atılacak tohumluk miktarını hesaplarız.

Arpa Bitkisinde Gübreleme Nasıl Olmalı?

Orta Anadolu koşullarını baz aldığımızda sulu ve kuru koşullara göre değişmekle birlikte arpaya saf olarak verilmesi gereken fosfor miktarı 7-10 kg/da iken, saf olarak verilmesi gereken azotlu gübre miktarı ise 10-12 kg/da arasındadır.

Arpanın saf olarak ihtiyacı olan azot, fosfor ve potasyum miktarları göz önüne alındığında, birçok kompoze gübrelerden, doğru bir gübreleme hesabı yapılmasıyla yüksek verim alınacaktır.


Çinko kardeşlenmeyi sağlıyor. Çinkoyu kardeşlenmeden hemen önce atabiliriz ya da ekimle birlikte tohum yatağına toz çinkolu gübreler verilebilir. Çinkolu 15-15-15 gübre uygulaması yapacaksak ekimden önce taban gübresi olarak dekara minimum 30 kg verilmesi önerilir. Taban gübresi olarak 18-46’lık DAP ya da TSP gibi kompoze gübrelerden de yararlanılabilir, bu durumda çinkolu gübre kardeşlenmeden önce atılmalıdır. Kardeşlenme dönemi sonunda yani sapa kalkma dönemi öncesinde azotlu gübre yapılabilir, azotlu gübrelemede genelde üre, Amonyum sülfat ya da Amonyum nitrat kullanılır. Azot bölünerek verilmelidir. İkinci azot uygulaması ise sapa kalkma döneminde verilmelidir. Kışlık ekimlerde ekim döneminde verilen azot çok fazla olmamalıdır çünkü bitkinin toprak üstü aksamı gereğinden fazla büyür ve kış zararının riski yoğun bir şekilde görülebilir. Erken dönemde verilen azotlu gübreleme, bitkinin aşırı büyümesiyle birlikte yatmaya neden olabilir.

Arpanın fosfor ihtiyacı da çok önemlidir. Fosforun tamamı ekim öncesi toprağa karıştırılarak ya da ekim sırasında mibzer ile birlikte banda verilir.

Potasyum ise verim ve kaliteye etki eder. Potasyum nitrat, Potasyum klorür ve Potasyum sülfat gübrelerinden birisi toprağın durumuna göre kullanılır. Potasyum çiçeklenmeyi teşvik eder ve mahsülün çabuk hasada gelmesini sağlar, aroma verir. Genelde sapa kalkma döneminde uygulanır.

Ayrıca yemlik arpa yetiştiriciliğinde, yatmaya neden olmayacak kadar azotlu gübrelemenin uygulanması, tanedeki protein oranının ve kalitenin yüksek olduğu bir ürün eldesini sağlar.

Arpanın Sulanması Nasıl Olur?

Arpanın su isteği çok fazla olmasa da yüksek verimde kaliteli bir ürün eldesi için su isteğinin yağışlarla karşılanamadığı zamanlarda sulama yapılmalıdır. Sapa kalkma döneminde yapılan sulama bu açıdan iyi sonuç verecektir.

Arpa Hasadında Nelere Dikkat Edilmelidir?


Hasat biçerdöverle yapılır. Hasat zamanı bitkinin su oranının düşük olmasına özen göstermeliyiz. Tam kurumadan hasat edilen arpalarda kalite düşer. Hasat sonrası arpalar havadar, aydınlık ve kuru ambarlarda depo edilmelidir. Depoda saklanacak danelerin nem oranı çok önemlidir, fire oranının düşük olmasını istediğimiz için danenin nem oranı %13’ün altında olmalıdır. Yazının başında bahsettiğim 6 sıralı arpa yetiştiriciliğinde hasat gecikirse başak kırılması ihtimaline dikkat etmek gerekir.

Arpada Hangi Hastalıklar Görülür?

En çok görülen arpa hastalıklarından kısaca bahsedelim.

Buğday Rastığı ve Arpa Açık Rastık Hastalığı


Bu hastalığa çiçeklenme döneminde yakalanan bitkilerin başakları siyahlaşarak koyu renge bürünür.  Hastalığı oluşturan sporlar zamanla dağılarak sadece başak ekseninin kalmasına neden olur.

Arpa Yarı Açık Rastık Hastalığı


Arpanın başaklarında siyah tozlar görülür. Bu hastalıkla, ekim nöbeti uygulaması, tohum ilaçlaması ya da dayanıklı çeşit ekimi ile mücadele edilebilir. Hastalık daha çok Ege Bölgesi gibi kıyı bölgelerimizde görülür. Arpa açık rastığı ile yarı açık rastığını arazi koşullarında birbirinden ayırt etmek pek mümkün değildir.

Arpa Kapalı Rastık Hastalığı


Arpa sarı olum dönemine geldiğinde açık siyah, grimsi bir kurşuni renge bürünür. Hastalıklı danelerde oluşturduğu çeper, açık rastık hastalığında görülenin tersine, olduğu gibi parçalanmadan kalır.

Rastık hastalıklarının yaygın olduğu yerlerde kışlık ekimler geç ve yazlık ekimler ise erken yapılarak mücadele edilebilir.

Arpada Yaprak Çizgi Hastalığı


Genelde kışlık arpa yetiştiriciliği yapılan, özellikle Orta Anadolu bölgesi alanlarında görülür. Belirtisi adından da anlaşılacağı üzere fide dönemindeki yapraklarda sarı renkte oluşan çizgilerdir, bu durum olgunlaşmaya kadar sürebilir. Sarı renkteki çizgilerde zamanla koyulaşma görülür ve bitkide kuruma gözükür, bitkinin boyu kısa kalabilir. Hastalıklı taneler cılız, buruşuk olur hatta başaklar oluşmadan bitkiler kuruyabilir.

Hastalıktan korunmanın en etkili yolu sertifikalı tohum kullanmaktan geçer. Kimyasal mücadele yapılacaksa da, hastalığa uygun, ruhsatlı fungusitlerden kullanılarak tohumlar ilaçlanabilir.

Arpa Yaprak Lekesi Hastalığı


Arpa yaprağının yeşillik solar, matlaşır. Daha sonra bu lekenin içi daha açık gri bir renk alırken lekenin kenarları da koyulaşır ve bu şekilde ilerler. Hastalığın yoğunluğu yağış, sıcaklık gibi iklim faktörlerine bağlı olarak değişir. Arpa yaprak lekesi hastalığına yakalanan bitkilerde gelişme azalır, bin dane ağırlığı düşer. Bitkinin verim ve kalitesi önemli ölçüde etkilenir. Hastalığı oluşturan etmen, iki yıl boyunca gerek topraktaki bitki artıklarında gerekse anız üzerinde canlılığını devam ettirebilir.

Böyle durumlarda kültürel mücadele olarak üst üste arpa yetiştirilmemelidir, bunun yerine alternatif diğer bitkiler ile ekim nöbeti yapılmalıdır. Sık ekimden mümkün mertebe kaçınılmalıdır ve gübreleme konusunda bilhassa azotlu gübrelemenin çok fazla verilmemesine dikkat edilmelidir. Bunun dışında yine hastalığa dayanıklı sertifikalı çeşitler kullanılmalıdır.

Arpa Ağ Lekesi


Hastalık, arpanın erken gelişme döneminden bayrak yaprağa kadar tüm dönemlerde bulunabilir. İlk belirtilerinin çim yapraklarında görülmesi olasıdır. Bu hastalığın ülkemizdeki arpa ekilen yerlerde yaygın olsa da üreticiler tarafından ekonomik açıdan önemi fark edilmemiştir. Danenin sayısı ve kalitesindeki düşüşe bağlı olarak verim kaybına neden olur. Ağ tipi ve nokta tipi ağbenek olarak belirtileri vardır. Yapraklarda dikdörtgen şeklinde, sadece boyuna değil enine ve çapraz olarak ince çizgi şeklinde kahverengi lekeler vardır. Nokta tipinde ise yuvarlak ve benzeri şekillerde, koyu renk lekeler bulunur. Bu lekelerin etrafı ise sarıdır. Kışlık ekimlerde yine erken ekimden kaçınarak mücadele edilebilir. Bunun dışında ekim nöbeti uygulaması ve sertifikalı tohumluk kullanımı gibi yöntemlerle hastalıktan korunulabilir.

Arpa ve diğer hububatlarda tahribata neden olan zararlılar ve mücadele yöntemlerine buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Tüm üreticilerimize bol kazançlar!



 


Use of the information/advice in this guide is at your own risk. The Farmow and its employees do not warrant or make any representation regarding the use, or results of the use, of the information contained herein as regards to its correctness, accuracy, reliability, currency or otherwise. The entire risk of the implementation of the information/ advice which has been provided to you is assumed by you. All liability or responsibility to any person using the information/advice is expressly disclaimed by the Farmow and its employees.