Romanov Koyunu
18. yüzyılda ismini duyurmaya başlayan Romanov koyunları Rusya’nın Yukarı Volga bölgesinde bulunan ve ismini aldığı Romanov şehrinden gelmektedir. İsmi konusunda bir başka inanış ise, Rusya’nın son kralı Nikolas II Alexandrovich Romanov’un (1868-1918) yemek menüsünde her gün bu koyun etini istediğinden dolayı Romanov’un koyunu olarak bilinmektedir.
Belki birçok Romanov üreticisinin bilmediği başka bir özelliği ise İkinci Dünya Savaşındaki Rusya’nın en büyük et ihtiyacını ve yiyecek sıkıntısını ortadan kaldırdığı yüksek sayılarda verdikleri kuzular ile Romanov ırkı koyunlardır.
Romanov türünün nereden geldiği hakkında pek belge kaynaklı bilgiler olmasa da Romanov’un Finn Koyunu ile kan bağının olduğu ya da vahşi doğada yetişmiş bir koyunun geyikler ile birleşmesinden oluştuğu gibi inanışlar da vardır.
Romanov koyununun ilk kez 1970’li yıllarda Fransa’ya ve sonrasında Almanya’ya ihracatı yapılmış, 1980 yılında Fransa’dan Kanada’ya bir profesörün baskısı ile 7 Romanov koç ve 16 Romanov dişi koyun $35.000 karşılığında gönderilmiştir. Bunlardan sadece 5 koç ve 14 dişi karantinadan çıkmış, 1985 yılından itibaren de Amerika’ya gönderilmiştir.
Romanov koyunu hangi ırk koyunlar ile melezlenebilir?
Bu soruya en güzel örnek Romane Koyun Irkı olur. Romanov koyun türü ile Fransız Berrichon du Cher (Berrichon Koyunu) koyun ırkının melezlenmesi denenmiştir. Bu denemeler sonucunda kilo ağırlığı düşük, kuzu verimi yüksek Romanov ile kuzu verimi düşük, et verimi yüksek Berrichon du Cher ırkı melezlenerek Romane Koyunu '' (diğer adı: IRNA 401) geliştirilmiştir. Melezleme çalışmaları sonucunda ( %50 Romanov ve %50 Berrichon du Cher) Romane koyun ırkı geliştirilmiştir. Yeni ırkın varlığını Fransa 1977 yılında ilan etmiştir.
18. yüzyıldan 2020 yılına kadar geçen süre içerisinde üzerinde en çok test yapılan ırklardan biri Romanov koyun ırkıdır.
Romanov koyununun özellikleri nelerdir?
Safkan Romanov ırkı koyunlar doğdukları zaman siyah renkte olup büyüdükçe gri rengini alırlar. Koçların güzel duruşunun asıl nedeni, aslan yelesi gibi görünen ve boyun altından başlayıp ön ayaklarına kadar uzanan siyah kıllarıdır. Boynuz olmayan koçların alın kısmı dişilere göre daha dışa doğru bükeylidir. Kısa kuyrukludurlar. Çok hareketli bir yapıları vardır. Yünleri sık ve yağlı olup genelde kilim yapımında kullanılır.
Doğa koşullarına karşı çok dayanıklıdırlar; hem kapalı hem de açık sistemde rahatlıkla yetiştirilebilirler.
Romanov ırkının tek dezavantajı günlük kilo oranlarının düşük olmasıdır. Aslında bu koyunlar yem seçmeyen, önlerine ne konulursa yiyebilen bir ırk olsa da ağırlıkları diğer ırklara göre çok düşüktür.
Romanov koyunlarının en çok bilinen özelliği, bazen gerçek ismi ile değil “kuzu makinesi” diye anılmasına sebep oldukları yüksek sayılarda doğum oranıdır.
İki yılda 3 kez doğum yapabilen bu koyunlar, yılın herhangi bir ayında çiftleşebilir ve doğum yaptıktan 30 veya 40 gün sonra tekrar kızgınlığa başlayabilirler. İlk doğumlarını 1 yaşına geldiğinde ikiz, yaşı ilerledikçe üçüz ve hatta dördüz yapabilmektedirler.
Her 8 ayda bir doğum yapan bu koyunlardan birinin 12 kez yaptığı doğumdan 64 adet (ortalama 5.3) kuzu verdiği kayıtlara geçmiştir.
Dişi koyunlar 6 ile 7 ay arasında çiftleşebilir hale gelir ve 7.5 yıl boyunca doğum yapabilirler. Annelik özeliklerinin mükemmel olması, kuzularına her zaman sahip çıkması, onları koruması ve yanlarından ayrılmaması bu ırkın en önemli özelliklerinden birisidir.
Kanada’da yapılan bir testte, bir günlük kuzu doğumdan 3 saat sonra annesinden ayrılmış, bu kuzu 8 saat sonra annesi ile bir başka koyunun arasına bırakıldığında kendi annesini bulmuştur. Yine aynı şekilde başka bir kuzu iki farklı annenin arasına bırakılmış; fakat ne anneler ne de kuzu bu duruma bir tepki vermemiştir.
Romanov koyunlarında kuzu çalma veya sahiplenme belirtileri görülmüş olmasına rağmen annelerin ciddi şekilde koruyucu oldukları görülmüştür. Romanov kuzularının doğum ağırlıkları çok düşük olup özelikle üçüz ve dördüz kuzularda güçsüzlük ve zayıflık çok belirgin bir hale gelmektedir. Bazen de ayaklarda sorunlar baş göstermektedir. Yeni doğan kuzularda genel olarak ilk gün veya ilk 7 gün içinde kayıplar yaşanmaktadır. Bu durumun sebeplerini aşağıda açıklamaya çalışacağız.
Kolay doğum yapabilen ve yardım gereksinimi duymayan Romanov koyunlarının, yapılan testlerde kuzularını kurutmak için diğer koyunlara göre daha çok çaba harcadığı görülmüştür. Kuzular ilk on gün içinde kuru yem yemeye yavaş yavaş başlarlar.
Romanov ırkının açık meralarda kontrol edilmesi çok zordur. Çok ürkek ve süratli olmaları çobanlar için dezavantajdır; fakat küçükbaş üretimine ilk kez başlayanlar için en uygun ırk Romanov olabilir. Bu ırkın diğer bir özelliği de hasta olduklarında çabuk fark edilebilmektedir. (Genellikle, yem yemezler, sürüden uzak kalırlar, fazla hareket etmezler ve yerde uzanarak başları yerde hareketsiz yatarlar).
Yem konusunda seçici olmamaları, doğumlar sırasında zorlanmayıp yardıma ihtiyaç duymamaları, yeni doğanların hemen ayaklanması ve grup olarak hareket edip birbirlerine destek olmaları yine bu ırkın olumlu özellikleri arasındadır. ( Malatya’da Şahintepesi çiftliğinde yapılan testte, aynı bölmede olan kuzulardan biri, ayrı bir bölme içindeki kafese konulmuş, diğer kuzular kendi bölmelerinden diğer bölmeye geçerek kafeste olan kuzuyu çıkarmak amacıyla ayaklarıyla toprağı kazmaya, kafaları ile kafese vurarak kafes tellerini dişleriyle parçalamaya çalışmışlardır. Bu süre boyunca sürekli gürültü yaptıkları ve yem saatinde dahi kendi bölmelerine gitmeyerek oradan ayrılmadıkları görülmüştür. Kafes açılıp kuzu bırakıldıktan sonra hep beraber kendi bölmelerine dönmüşlerdir. Bu test onların grup olarak hareket ettiklerine güzel bir örnek teşkil etmektedir.
Romanov koyunları çok yüksek seviyelere sıçrayabilmektedirler. Bu nedenle çitlerinizi veya bölmelerinizi diğer koyunlara oranla yüksek tutmanızda fayda vardır.
Romanov koyunları bakımında yapılmaması gerekenler nelerdir?
Bir dönem Türkiye’de çok popüler olan bu ırk aslında yanlış tanıtılmıştır. Romanov koyunlarının yüksek kuzu verimleri çiftçilerin ilgisini çekmiş, fakat yanlış uygulamalar nedeniyle finansal yönden büyük kayıplar bu ırktan çabuk uzaklaşmalara neden olmuştur. Bu kayıpların en büyük sebebi yanlış bakımlardır. Örnek olarak:
1 ) Çok erken yaşta çiftleştirilen dişi Romanov koyunları (5-6 aylık) genelde tekli kuzu doğumlarının yaşanmasına ve kilo olarak zayıf ve güçsüz doğan kuzuların ise 7 gün içinde ölmesine sebep olmuştur. Bu da ekonomik yönden üreticilere büyük kayıplar yaşatmıştır.
2 ) Romanov koçlarının 4 ile 5 aylıkken çiftleştirilmeye çalıştıkları, olgunluk dönemine gelmeden kullanılan bu koçların doğan yavrularının verimsiz hale geldiği görülmüştür.
3 ) Doğumundan 30 - 40 gün sonra kızgınlığa gelen Romanov koyunlarının dinlendirilmeden ve yeterli kilo almadan tekrar çiftleştirilmeleri ikizlik veya üçüzlük oranlarını düşürmüştür. Bu da zayıf ve güçsüz kuzuların doğar doğmaz kayıplarına sebep olmuştur.
Romanov koyun ve kuzu bakımında nelere dikkat edilmelidir?
Bir Romanov koyunu yetiştiricisi olarak ileride kaliteli ve sağlıklı bir sürünün olmasını sağlayacak en uygun yöntemleri size sunmaya çalışacağız.
1 ) İlk kez cifleştirilecek dişilerin 1 yaşına ulaşmış olması,
2 ) Doğan kuzuların annelerine çok yakın olacakları küçük bölmelerde diğer koyunlardan en az 1 ay ayrı tutulması (Bu şekilde bütün kuzuların süt ihtiyaçlarını kısa mesafe kat ederek sütü alabilmelerine ve annelerinin uzaklaşmamasına yardımcı olacaktır. ) 1 ay sonra diğer yeni anne ve kuzuların beraber olduğu bölmelere katılmaları, kuzunun anne sütünü kendi isteği ile bırakana kadar faydalanmasına faydalı olacaktır.
3 ) Doğum yapan anne koyunun tekrar koça katılması için 5 ile 6 ay bekletilmesi, iyi derecede beslenmesi ve güçlenmesi gelecek doğumunda sağlıklı üçüz ve dördüzler vermesini sağlayacaktır.
4 ) Acil durumlar dışında yeni doğan kuzulara kesinlikle dokunulmamalıdır. Koruyucu anne oldukları, hatta kendisinin olmayan kuzuları dahi sahiplenmeleri bu türün önemli özelliklerindendir. İnsan kokusu sinmiş bir kuzuyu kesinlikle sahiplenmedikleri görülmüştür.
5 ) Romanov koyun ve kuzularının göz ve ayaklarında bazı hastalıklar görülebilmektedir. Bu konuda dikkat etmenizde fayda vardır.
Romanov koyunlarının süt oranları 100 gün içerisinde 110 kg ile en fazla 160 kg civarında olup yağ oranı ise %6.1 ile %7.3’tür.
Romanov 7 ile 9 aylık kuzunun yün miktarı 1 kg, 13 ile 15 aylık olanlarda 1.9 kg ile 2,2 kg, olgun bir koyunun ise 2.2 kg ile 2.5 kg civarındadır.
Romanov Koyunlarının Kilosu nedir?
Yetişkin Romanov koçlarının ortalama ağırlıkları 70 - 75 kg, Romanov dişilerinin ise 45 - 50 kg civarındadır.
Written by
H Cetin KATIRCI
Online ShepherdBreedsMore
IllnessesMore
Forage cropsMore
- Патологическая физиология голодания Arina TARAN
- Дефицит фосфора (гипофосфатемия) Hipofosfatemi Arina TARAN
- Какие бывают кормораздатчики для ферм КРС? Irina Makarova
- Кормушки для овец Diana Myakisheva
- Питание домашних коз: что едят, виды корма и правила кормления Alina Arslantürk
- Важность минералов питании сельскохозяйственных животных Irina Makarova