Tavuklarda Yem Zehirlenmeleri (Mikotoksikozis)
Diğer hayvanlarda olduğu gibi tavuklarda da kaliteli bir yem tüketilmesi çok önemlidir. İşletmelerde gerekli şartlar sağlanmadığı takdirde yemler bozuk, küflü veya nemli olabilir. Bunların tüketilmesi sonucunda mikotoksikozis denilen zehirlenmeler meydana gelir.
Mikotoksikozis Nedir?
Mikotoksikozis, yemlerde bulunan mikotoksinlerin tavuklar tarafından alınmasıyla ortaya çıkan zehirlenme (toksikasyon) tablosudur. Alınan toksinin türü, hayvan türü, yaşı ve hassaslık seviyesine göre çeşitli organ ve dokularda bozukluklar meydana gelir. Mikotoksikozisin en önemli etkisi bağışıklık sistemini baskılamasıdır. Dolayısıyla hayvan hastalıklara daha açık olup aşıların ve ilaçların etkisi azalabilir. Zehirlenme sonucunda yem yememe, verim kaybı, kuluçka çıkım sorunları ve hatta ölüm gibi büyük ekonomik kayıplar meydana gelir; fakat mikotoksinler spesifik bir belirti göstermediği için yetiştirici bu konuda dikkatli olmalıdır.
Mikotoksin Nedir?
Mikotoksinler, genellikle küf olarak bilinen mantarlar alemindeki organizmalar tarafından üretilen zehirli maddelerdir. Bu mantarlar tüm dünyada yaygındır. Fakat her mantar mikotoksin üretmez. Şu ana kadar yaklaşık 300 tanesinin mikotoksin oluşturma yeteneği olduğu belirtilmiştir.
Mikotoksinler öncelikli olarak Aspergillus, Fusarium ve Penisilyum türlerine ait küfler tarafından üretilir. Mikotoksinler yem maddelerinde hem hasat öncesi hem de hasat sonrası oluşabilir. Tavuklarda başlıca öneme sahip olan mikotoksinler; aflatoksinler, okratoksinler, sitrinin, fumonisinler ve trikotesenlerdir. Zearalenon türü ile ilgili bazı kaynaklarda tavuklarda sorunlara yol açtığı belirtilse de, son araştırmalarda aslında tavukların zearalenona diğer hayvanlardan daha dayanıklı olduğu ve vücutta tolere edebildikleri, özellikle domuzlarda ve süt veren hayvanlarda üreme sisteminde bozukluklara neden olduğu ve bağışıklığı baskıladığı görülmüştür.
Mikotoksinler Nasıl Oluşur?
Küf ve toksinler belirli rutubet, sıcaklık ve havadaki gazların belirli seviyelerinde oluşur. Genellikle sıcaklığın 20-30°C olduğu zaman ürerler. Yemlerin depolandığı yerde, rutubet oranı %9 üzerindeyse ve karbondioksit oranı düşükse mantarlar çok çabuk üreyebilir, dolayısıyla mikotoksinler oluşturabilir. Ayrıca tane yemlerde kırılma, çizilme gibi hasarlar da mikotoksin oluşumu için uygun ortam hazırlar.
Aflatoksinlerin Zararları Nelerdir?
En yaygın olarak görülen ve bilinen mikotoksin çeşididir. Aspergillus flavus ve Aspergillus parasiticus tarafından üretilen toksinlerdir. En sık mısır, sorgum ve tahıllarda oluşur. Aflatoksinler birçok hayvan türünü etkilemekle beraber, duyarlılıklar türden türe değişir ve genç olanlar daha hassastır. Civciv, piliç ve ördek yavruları çok hassastır.
Aflatoksinler yüksek miktarda alındığında hızlı bir zehirlenme tablosu oluşur (akut tablo). İştah azalması, ağırlık kaybı, sarılık ve sonunda ölüm görülebilir. Yumurtacı tavuklarda yumurta üretiminin düşmesine, soluk yumurta sarısı oluşumuna ve embriyo ölümlerine sebep olur. Düşük dozda ve sık sık alındığında, yavaş gelişen bir zehirlenme görülür (kronik tablo). Bu da karaciğerde ciddi bozukluklara ve tümöre yol açar.
Okratoksinlerin Ne Gibi Etkileri Vardır?
Genelde mısır, buğday ve pirinçte ürerler. Özellikle Okratoksin A formu çok toksiktir. Okratoksin içeren yem hammaddelerinin veya karma yemlerin tavuklar tarafından alınmasıyla verim düşer, büyüme gerilir, nörolojik problemler ortaya çıkar ve özellikle böbreklerde bozukluklara yol açarak ölüme sebep olur. Kanatlılarda aflatoksinden üç kat daha zehirlidir.
Fumonisinlerin Etkileri Nelerdir?
Mikotoksinlerin bir diğeri de fumonisinlerdir. Özellikle etçi tavuklar başta olmak üzere, uzun süre fumonisin içeren yemler alındığında, canlı ağırlıkta azalma, karaciğer ve böbrekte bozukluklar ve yüksek oranda ölümler görülür.
Strinin Hangi Bozukluklara Sebep Olur?
Mısır, arpa ve karma yemlerde oluşabilen Strinin, böbreklerde ciddi hasarlar oluşturur. Etkilenen hayvanlarda aşırı su tüketimi, yumurta üretiminde azalma, canlı ağırlık kaybı, sulu ishal ve hatta ölümler görülür.
Trikotesenler Ne Gibi Bozukluklara Yol Açar?
Bu mikotoksinler, kanatlı sektörü açısından büyük kaygı uyandırır; çünkü büyük ekonomik kayıplara sebep olurlar. Yem alımında azalma, yumurta veriminin azalması ve ciddi ağırlık kaybı görülür. Özellikle kemik iliği ve damarlarda bozukluklara sebep olur. Duyarlılık açısından ise ördek, kaz, hindi ve tavuk şeklinde sıralanır.
Mikotoksikozisin Tedavisi Var Mıdır?
Mikotoksinlerin etkili bir tedavi yöntemi yoktur. Eğer işletmede mikotoksikozis oluşmuşsa, mikotoksin şüpheli yemler ortadan kaldırılmalıdır. Hayvanlar arası bulaşma söz konusu değildir. Yemler protein ve yağ bakımından zenginleştirilmelidir. Hasta hayvanların et ve yumurtaları kesinlikle tüketime sunulmamalı, imha edilmelidir. Etkili bir tedavi yolu olmadığı için mikotoksinlerin oluşmasını engellemek en önemli adımdır; çünkü oluştuklarında yemden arındırılması çok zordur. Dolayısıyla gıda ve yemlerde küflerin oluşmasını önlemek için işletmede gerekli biyogüvenlik tedbirleri izlenmelidir.
Mikotoksikozisten Nasıl Korunulur?
Mikotoksinler doğada çok yaygın olması korunma ve kontrolün zorlaşmasına neden olmaktadır. İşletmenizi korumak için en önemli nokta hasat öncesi ve sonrasında yemlerin muhafazasında toksin oluşumunu engellemektir. Bunun için muhafaza sıcaklığının ve ortam neminin çok iyi ayarlanması gerekir. Yemlerin saklandığı depolar kuru olmalı ve kemirgenler tarafından korunmalıdır. Hayvanlara verilen yemlerde sık sık mikotoksin analizleri yapılmalıdır.
Hasat sırasında ise şunlara dikkat edilmelidir; ürün tam olgunlaşmadan hasat edilmemelidir. Yüksek nem içeren yemler hasattan sonra hemen kurutulmalıdır. Hasadı takiben, ürün oradan uzaklaştırılmalı ve yağmurdan ıslanma tehlikesine karşı korunmalıdır. Yemlere koruyucu madde katılması da küf oluşumunu minimum seviyeye indirir. Bu amaçla en etkili ve en çok tercih edilen propiyonik asittir. Mikotoksin bağlayıcılar (adsorbanlar), yemle alınan mikotoksinleri bağlar, bu sayede bağırsaktan ve kandan emilmesini engeller. Bu amaçla silikat, maya, kil, aktif kömür, selüloz veya pektin kullanılabilir.
Mikotoksinlerin İnsanlarda Bir Etkisi Var Mıdır?
Mikotoksinler birçok hayvanda bozukluklara sebep olmakla birlikte, insan sağlığı için de ciddi bir tehdittir. Mikotoksin içeren yemlerin hayvanlar tarafından alınması ve bu hayvanlardan elde edilen gıdaların tüketilmesiyle insanlara geçebilmektedir. Buna mikotoksinlerin ‘’Carry Over’’ özelliği denir. Ayrıca diğer birçok gıda maddesinde (Örneğin; mısır, pamuk tohumu, yer fıstığı, fasulye, ayçiçeği, ekmek, fındık, baharatlar vb.) de oluşur ve bunların direkt yolla alınmasıyla insanlara bulaşır. İnsanlarda deri problemlerine, karaciğer ve böbrek hasarına, kalıtsal bozukluklara ve ayrıca kansere neden olur.
Özetleyecek olursak, işletmede gerekli tedbirleri alarak mikotoksinlerin etkilerini en aza indirmek mümkündür. Mikotoksinler çok spesifik bir belirti göstermediği için çok dikkatli olunmalıdır. Sık sık yem analizleri yapılmalı, hayvanların sağlık durumları takip edilmelidir. Bu sayede hem işletmeniz adına hem de insanlara sağlıklı gıdalar oluşturmak adına büyük adımlar atacaksınız.
Kaynaklar:
Öksüztepe G, Erkan S. Mikotoksinler ve Halk Sağlığı Açısından Önemi
Güngör E, Altop A, Erener G. Kanatlı Beslemede Okratoksin A tehlikesi
acikders.ankara.edu.tr
mycotoxinsite.com
poultrydvm.com
Ayrıca değerli bilgilerini bizlerle paylaştığı için Vincent Xing’e teşekkürler.
Written by
Gülşen İşcan
Veteriner HekimBreedsMore
IllnessesMore
Forage cropsMore
- Патологическая физиология голодания Arina TARAN
- Дефицит фосфора (гипофосфатемия) Hipofosfatemi Arina TARAN
- Какие бывают кормораздатчики для ферм КРС? Irina Makarova
- Кормушки для овец Diana Myakisheva
- Питание домашних коз: что едят, виды корма и правила кормления Alina Arslantürk
- Важность минералов питании сельскохозяйственных животных Irina Makarova