Karacabey Merinos


Karacabey Merinosunu anlatmadan önce Merinosun dünya tarihindeki yerini ve önemini çok iyi anlamalıyız. Bu nedenden dolayı size merinosun Dünya ve Türk tarihindeki yeri hakkında bilgilendirme yapmak istiyoruz.

Merinos ırkı, yapağıcı ırklar grubunun en önemli temsilcileri arasında yer alan ırktır. Eski Türkçede uzun, ince ve dayanıklı anlamına gelen merinosun yapağısı ‘’altın ‘’olarak adlandırılmaktadır. Peki nedir bu yapağıcı ırk? Yapağıları kumaş yapımına uygun, ince, parlak, yumuşak kıllardan oluşmuş ırklar bu grupta nitelendirilirler. Merinos ırkı öyle bir ün kazanmıştır ki dünyanın farklı yerlerinde yetiştirilen, yetiştirildikleri bölgelerde kendine has isimleriyle tanınan ince yapağılı koyun ırkları ciddi bir incelemeye tabi tutulmadıkları takdirde Merinos olarak adlandırılırlar. Bunun nedeni Merinos koyunu yapağı koyunlarının oluşmasında çok büyük rol üstlenmiştir. Yani bu tip koyunların kanında Merinos kanı mevcuttur.

Merinos ırkı, endüstriyel alanda kullanılabilen iyi niteliktedir ve sürü halinde yetiştirilebilen bir koyun dur. Sürü halinde yaşama içgüdüleri sayesinde, sürü takibi, bakımı ve yetiştirilmesinin kolay olması değerlerini katbekat arttırmaktadır.

Merinos Irkının Tarihçesi Nedir?


Merinos ırkının tarihi çok eskilere dayanmaktadır. Roma İmparatorluğu döneminden evvel Anadolu’da ince yapağılı koyunların mevcut olduğu bilinmektedir. Tarihi belgeler Merinos ırkının atalarının anavatanının Batı Anadolu olduğunu göstermektedir. Ek olarak, M.Ö. 12-7.yüzyıl arasında Batı Anadolu’nun Menderes Vadisi’nde ve Konya çevresinde devlet kuran Frigyalılar’ın ince yapağı üreten koyunlar besledikleri ve yünlü kumaş dokumacılıklarıyla ünlendikleri tarihi bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Bundan sonraki dönemlerde ince Yapağılı koyunların Yunanistan, İtalya ve diğer Akdeniz ülkerine götürüldüğü bildirilmektedir.

Bazı tarih araştırmacılarına göre Romalılar 400 seneye yakın ince yapağılı koyunlar yetiştirmişlerdir. Roma İmparatorluğu’nun genişleme dönemlerinde Anadolu’dan birçok ülkeye ince yapağılı koyunlar götürülmüştür bu dönemlerde M.Ö 3.yüzyılda İspanya’ya da götürülmüştür. İspanya’nın Orta Çağda koyunculuk alanında döneminin ilerisinde olmasının temelini bu koyunlar atmıştır.

Diğer araştırmalara göre, Merinos İspanya’ya hem Romalılar tarafından hemde Araplar tarafından Afrika üzerinden götürülmüştür; fakat götürüldüğü ülkelerde çevre şartlarının çok önemli etkisiyle nesli devam ettirilemezken, İspanya’da ‘’churros’’ ırkı ile birleştirilerek nesli devam ettirilip uzun yıllar boyunca yaptıkları ıslah çalışmalarının sonucunda Orta Çağda eşi benzeri bulunmayan ince ve çok ince yapağılı koyunlar yani Merinos ırkı İspanya’da ortaya çıkarılmıştır. Merinos ırkı asıl önemini İspanya’da Endülüs Arapları döneminde kazanmıştır. Bu dönemde dokumacılıkta çok fazla yol kat edilmiş, bu sayede ince yapağının çok değer kazanmasına ve yüksek fiyatlara satılmasını sağlamıştır. Bunun sonucunda zengin kişiler koyunculukla ilgilenmiş ve büyük Merinos sürüleri ortaya çıkmıştır.

İspanya ince yapağıcılıktan elde ettiği gelir sayesinde Merinosun önemini arttırmış ve 200 yıldan uzun süre kendi pazarında tutmak için ciddi önlemler almıştır. Böylece Merinosun diğer ülkelere yayılması çok uzun yıllar engellenmiş ve bu süreç 18.yüzyılın ortalarına kadar devam etmiştir.(1765) Bu tarihten sonra İspanya Merinos, Fransa, Prusya, Avusturya gibi Avrupa ülkelerine götürülmüştür. Merinos’un ülkenin dışına çıkarılması ilk olarak krallara hediye verilmesi şeklinde olmuştur zamanla yasakların kalkmasıyla çeşitli ülkere hızlı bir şekilde yayılmıştır.

Yani bugün dünyanın farklı ülkelerinde yetiştirilmekte olan ince Yapağılı koyunların meydana gelmesinde İspanya’nın ince Yapağılı koyunları ile olmuştur.

Türk Tarihinde Merinos ‘un Yeri Nedir?


19.yüzyılda uygulamaya konulan merinos koyun yetiştiriciliği sonucu elde edilen yapağılar aynı dönemde endüstriyel dokumacılıkta kullanılmaya başlanmıştır. Sultan II. Mahmud Dönemi’nde (1808-1839) ordunun kıyafet ihtiyacını karşılamak üzere 1835’te Feshane fabrikası kurulmuştur. Burada üretilen fesler çok kalındı ve kullanışlı değildi. Bunun üzerine Sultan Abdülmecid Dönemi’nde (1839-1861) Harir Nazırı Ömer Lütfi Efendi’nin kaliteli fes üretimi için İspanyol koyunu yapağısından faydalanılması gerektiği önerisi sonrası İspanya’dan Hayrabolu’ya 1841’de merinos koyunu ve 1843’te Mihalıç çiftliği denilen Karacabey harasına merinos koçu getirildi. Hükümet, merinos sayısını arttırmak için 1844’te Edirne, Selanik, Silistre, İstanköy, Vidin, Limni, Kıbrıs, Rodos, Midilli, Erdek ve Bozcaada bölgelerinden vergi almama kararı aldı.

Sultan Abdülaziz Dönemi’nde (1861-1876) Edirne’deki Koruyu Hümayun ile Bursa’daki Karacabey Çiftliği Hümayuna merinos koç ve koyunu ithal edildi. Sultan II. Abdülhamid Dönemi’nde (1876-1909) Uzunköprü Rauf Paşa Çiftliği için 1881’de Kafkasya’dan 3-4 merinos koçu alındı. 1893 ve 1910 yıllarında Halkalı Ziraat Mektebi’ne Fransa’dan “Rambouillet” cinsi merinoslar getirildi.Tüm bu girişimler neticesinde merinos sürüsü 80-90.000 seviyesine çıkarıldı. Bakım ve besleme imkânlarının yetersizliği ve çobanların bu işe olumlu yaklaşmamaları gibi nedenlerden dolayı sürü miktarı 1887’de 25- 30.000’e kadar düşmüştür.

Karacabey Merinosu’nun Tarihi Nedir?

1934 yılında Almanya’dan Türkiye’ye 360 koç ve 500 koyun getirtildi. Alman Koyun Yetiştirme Cemiyeti’nin yardımlarıyla Karacabey harasında 500 ana koyunluk bir “elit sürü” oluşturuldu.

Harada 1935’ten itibaren merinosun çoğaltılması için çalışmalar yapıldı. Aynı zamanda da Bursa ve Balıkesir’deki koyun sürülerinin merinoslaştırılmasına başlandı. Merinos yetiştirme faaliyetlerinin etkili bir biçimde gerçekleştirilmesi için 1935’te merkezi Bursa’da olmak üzere “Merinos Yetiştirme Müfettişliği” kurulmuştur.

Bunun dışında merinos hakkında teknik eğitim almak için Bursa Karacabey Merinos Yetiştirme Çiftliği Asistanı Veteriner Hekim Cemal ile Bursa Merinos Yetiştirme Çiftliği Asistanı Hadi Bey’in Ziraat Vekâleti tarafından Almanya’ya gönderilmesine karar verildi. Aynı zamanda Almanya’dan altı ve Avusturya’dan üç mütehassısın getirilmesi İcra Vekilleri Heyeti’nce 1937’de kabul edildi.

Halkı, merinos konusunda bilinçlendirmek için 1942’den itibaren Beyşehir, Karacabey, Mustafa Kemalpaşa, Bandırma ve Balıkesir’de talî bölgeler oluşturuldu. Bursa, Yenişehir, Mustafa Kemalpaşa ve Karacabey’deki 110 köyde 75.912 koyuna suni tohumlama yapıldı.''Bir kıvırcık koyunundan 1-1.5 kg yün alınırken, bir merinos koyunu 2-2.5 kg yün vermekteydi.''Kıvırcık yapağısının kilosu 40-50 kuruş iken yarım kan merinosun yapağısı 105 kuruş ve safkan merinosun yapağısı 115 kuruş idi’’. ‘’Merinosun et verimi kuzularda %55-%62 idi. Aynı zamanda günde ortalama 3.2-3.5 litre süt alınmaktaydı’’

Türkiye’de 1934 itibariyle 13.600.000 koyun vardı. Bunlardan genellikle et ve süt için yararlanılmaktaydı. 1934 yılında Bursa Karacabey Çiftliği’ne getirilen Alman Etçi Merinosu, Kıvırcık koyunları ile melezlenmiş ve bunun sonucunda yeni tipte Karacabey Merinos ırkımız geliştirilmiştir.

Karacabey Merinosu , Marmara Bölgesi’nde Bursa ve Balıkesir şehirlerinde yetiştirilmektedir. Bakım,besleme ve idaresi aynı şehirlerde yetiştirilen Kıvırcık koyunlarıyla hemen hemen aynıdır.

Karacabey Merinosu, %95 Alman Et Merinosu %5 Kıvırcık geni taşımaktadır.

Karacabey Merinos’unun Karakteristik Özellikleri Nelerdir?

• Verim yönü ; Et ve yapağıdır.

• Vücudu geniş, derin, yuvarlak yapılı, orta uzunlukta, sırt düzgün ve geniş, sağrısı geniş ve biraz düşük, bacaklar orta uzunlukta ve iriliktedir. Butlar dolgun ve kalınır. Başın yüz kısmı ile bacak uçları tüysüzdür.

• Rengi beyaz, kuyruğu yağsız, uzun ve incedir.

• Erkekler %10-15 boynuzlu, dişiler boynuzsuzdur.

• Yapağısı ince, standart ve tekstile uygundur.

• Yaşama gücü yüksektir.

• Hemen hemen tüm yıl kızgınlık gösterir.

• Kuzuların büyüme hızı yüksektir.

• Koyunlar iyi huylu, sürü içgüdüsü oldukça iyi, sürü halinde yönetilmesi kolay bir ırktır.

• Sağım ve kırkıma olumsuz tepki vermezler.

• Analık içgüdüsü iyidir.

• Bulunduğu bölge şartlarına uyumlu ve hastalıklara dirençlidir.

Vücut Ölçüleri ve Verim Özellikleri Nelerdir?

• Cidago yüksekliği; Erkeklerde 77 cm , dişilerde 73 cm’dir.

• Vücut uzunluğu; Erkeklerde 73 cm ,dişilerde 72 cm’dir.

• Kuzu doğum ağırlıkları; 4.3-4.5 kg arasındadır.

• Erkeklerin günlük canlı ağırlık artışı 322gr’dır.

• Laktasyon süt verimi 78 kg’dır. 

• Laktasyon süresi 140 gündür. 

• Yapağı verimi 3.6 kg’dır.

• Damızlık yaşı 10 ay ila 14 ay arasındadır.

• Kuzu verimleri 1.4’tür

Merinos Hangi Çevre Şartlarına Uygundur Diğer Ülkeler Neden İstedikleri Verimi Alamamıştır?

Öncelikle başka bir ülkeden bir diğerine götürülen hayvanların orada yaşayabilmesi çevre şartlarına uyumuna bağlıdır.

Merinos, ince yapağı veren ve yapağı verimi yüksek olan bir koyun ırkı olduğundan dolayı bu verimin devamlılığı için yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk olan iklim şartları gereklidir. Meradan zengin bölgeler ve karasal iklime sahip bölgeler merinos için çok uygun bölgelerdir.

Deniz ve nehir kenarları, mem oranının yüksek olduğu sulak yerler ile yüksek dağlıklı bölgeler Merinos için uygun değildir.


Kaynakça

https://www.esk.gov.tr/
https://www.tarimorman.gov.tr
Koyun Yetiştiriciliği - Halit Akçapinar
Cumhuriyet Dönemi’nde Hayvanciliğin Sanayiye Tatbikine Bir Örnek: Merinos Yetiştiriciliği Mehmet Gökhan Polatoğlu

Use of the information/advice in this guide is at your own risk. The Farmow and its employees do not warrant or make any representation regarding the use, or results of the use, of the information contained herein as regards to its correctness, accuracy, reliability, currency or otherwise. The entire risk of the implementation of the information/ advice which has been provided to you is assumed by you. All liability or responsibility to any person using the information/advice is expressly disclaimed by the Farmow and its employees.